çöldeki susuzluğun insanı vahşileştirdiği (bkz: çiki çiki teoremi)teoremini ortaya atarak dikkatleri üstüne çeken yazar. tamamdır bir teoremdir ama sağlam temellere dayandırılmamıştır. eksiktir geliştirilmesi ve insan psikolojisinin derinlerine inmek gerekir ki vahşiliğin esası oraya dayanır.
kallavi bir nick altı döşemek vardı ya şimdilik sadece "okuyunuz" diyebiliyorum. öte övgüler nasipse başka sözlük platformlarına. tüm taksiratlarım affola jesus.
hayati, dinleri ve insanlik tarihi dahili tum sosyolojik olusumlari cozmus bitirmis muthis bir insan. ayrica dinin evden ve ibadethaneden disari cikmamasi hususunda da direktif vermistir. *
ha ben bunu söyledim diye bir şey değişecek , kardeşimiz ıslah olacak mı?
- elbette hayır.
peki neden mi tepki veriyorum? hemen durumu bir nükte ile açıklayayım:
Rivayet odur ki, Nemrut ibrahim peygamberi (as) ateşe atmaya karar verir. O esnada bütün kafirler olanca gücüyle ateşe odun taşırken, küçük bir karınca ağzına aldığı bir damla suyla yola koyulur. Karıncayı görenler, nereye gittiğini sorduklarında, 'ibrahim in ateşini söndürmeye gidiyorum.' der. Etrafındakiler karıncaya alaycı gözlerle bakarlar ve 'Senin gücün o ateşe kadar yürümeye yetmez. Hem ateşe ulaşsan da alevleri gözleri bulan bu ateşi senin bir damla suyun mu söndürecek?' diye sorarlar.Karınca hepimize ders olacak şu cevabı verir:
- Taşıdığım su ateşi söndürmeye yetmez belki de. Ama en azından safım belli olur!
not: görmeyen gönüllere bilmem bi şey anlatabildim mi?
inançlara saygılı yazarmış. bir adamın kendine saygısı olmadan evrene karşı saygı beslemesini gözlerim yuvalarından çıkmış, tansiyonun 12/8 yörüngesinden fırlamış bir halde takip ediyorum. dine kitaba laf atmakla kolay popülizm peşinde koşmak herkesin kolaylıkla kotarabileceği bir iş ne de olsa. burada iki yatak odası muhabbeti üstüne bir de materyalist bir iki cümle ile herkes anarşistlik oynuyor zaten. bir de bunları yazanlara korkusuz yazan falan deniyor. ulan sanki ağzına gelen şeyi yazanı recm ediyor sözlük ahalisi. kalıbın yetiyorsa aç bir tefsir 3000-5000 sayfalık da ondan sonra eleştir dini. turan dursun sitesinden copy-paste yapmakla olmuyor bu işler gülüm.
kendi inanç kavramları dışında kalan insanlara hiçbir surette saygı duymayan dincilerin, saygısız olarak niteleyip üstüne bir de saygı bekledikleri kişi.
sen hiçkimseye saygı duyma, kendininkinden başka tüm inanç yollarını ve düşünme sistemlerini yoksay, kendinden farklı olanı yoketmek için tüm yaşamın boyunca uğraş göster, sonra da elalemden saygı bekle. allah allah!
saygı karşılıklı olur: sen karşındaki insanın düşüncesine inanmıyor ve saygı göstermiyorsan, o da sana saygı duymaz, saygı göstermez.
yahudiler ırkçı, hıristiyanlar günahkar, budistler zaten ineğe tapıyor, ateistler allahsız kitapsızlar, agnostikler tırsak, atatürkçüler deccal! bir sen doğru yoldasın aq. 7. yüzyıl arap inanışları çukurunda nefessiz kalmışsın, haberin yok!
dini yorumlamak, kuran'ı anlamak; anlayıp düşünmek ve eleştiri yapmak için de islam alimi olmaya gerek yoktur. dinciler kuran'ı yorumlamak için islam alimi olmak ya da alimlerin tefsirlerinden faydalanmak gerekir dese de bu konuda bakın allah ne der: (bkz: #1281531)
bu işler dinci dezenformasyonu sanıyorum biraz şişler ha morgülüm?
saygı görmek isteyen öncelikle diğerlerine saygı duyar, adamlık muamelesi görmeyi arzu eden evvela kendini adam eder.
''vay efendim neymişsin sen be'' demekten kendimi alamayıp, kaba etimin en narin bölgesinin gülücüklerle haşır ve de neşir olmasına sebebiyet vermiş yazardır. neymişsin sen be enel! post-modern ömer hayyam triplerinde takılıp, özgürlüğün doruk noktası addetmene hangi olay vesile oldu, cidden merak içindeyim. özelden haber verirsen sevindirirsin bu biçareyi.
kendisiyle tartışmak için carl sagan'dan mı, türlerin kökeni'nden mi yoksa hawking'in kara delikler hakkındaki makalelerinden mi dem vurmalıyım anlayamadım. werner heisenberg'in belirsizliğinden de bahsedersem heralde materyalist dünyanın başı çeken fenomeni olabilirim. haa bunun yanında sen gidip imam gazali, muhyiddin ibn arabi, aristo falan okumadıysan din ve inanç hakkında ahkam kesmeyeceksin o halde. senin taptığın fizik kanunlarından da, ucu bucağı gözükmeyen entel kakafonik teorem ve sorgulamalarından da haberdarım enel! peki sen düştüğün cehalet sebebiyle bulaştığın tehlikenin farkında mısın?
hakkımda yazdığı giride verdiği gizli bakınızla algılarımda nihat doğan intibası uyandırmış yazardır. ne ulan o! senin allahın bana itaat etmek zorunda falan. dua et gülücük efekti koyamıyorum. tavsiyem o ki; bir seda sayan bulsun kendine, maço bakışlarla erkekliğini ona göstersin, bana sökmez böyle numaralar enel!