endustriyel siyah

entry34 galeri0
    26.
  1. endustriyel hamlelerin en başarılısı,
    siyahların en sıcakkanlı ve samimisi,
    göçmenler arasında en anlayışlısı,
    geç keşfettiğim üslubu ile direk etkileyebilen saygın kişilik.

    Blagodarya vi mnogo batko.
    0 ...
  2. 27.
  3. Fırtınadan arta kalmış ötaçede
    Tevekkül içinde, görkemli saçları
    Ve iğreti parkasıyla..
    en iyi arkadaş sensin sigara tek dostumsa
    sakın girme camiye ayakkabıyla
    turbana oyle anti tez olmaz sıctırtma ayağına *

    seni görememek sağır sessizlik, ölüm duygusu
    nede güzel olur ramazanda anamın turşusu *
    sensün alemin en kral yahusuhlusu

    son olarak budur yureğin sana nasihati
    'üzülme giovanni hayat devam ediyi'
    son istegimi de soyleyebilirim simdi
    bir geceyarisi yaziyorum bu mektubu
    yalvaririm onu okuma carsamba gunleri..
    1 ...
  4. 28.
  5. - hitler'in gücüne duyulan saygının anlamsızlığını, kapitalizmin zincirlerinden kurtulmanın imkansızlığıyla çarpıp, stalin'in sözde sosyalizmine bölen...
    - fatih'in o ünlü portresini çizen ressamla, alman tanklarının attığı ilk merminin öldürdüğü st.petersburghayvanat bahçesindeki filin akrabalık ilişkilerini irdeleyen...
    - che'nin fotoğrafının bulunduğu bir odada, emperyalist generaller gibi cetvelle haritalar çizen...
    - denktaş'ın rum dağlarıyla olan fantezilerini gözler önüne seren ve talat'ın zayıflama sebebi olan...
    - kiril alfabesiyle kur'an okuyan ve lenin'e muska yazan...
    - batman IV filmindeki turk hamamında gezen hamam böceklerinin aslında portekizli kaşiflerce karayipler'de keşfedildiği tezini ortaya atana kafa atan...
    - gkry devlet kanali RIK'i her açışında "türkçe konuşun lan" diye bağıran...
    - 10 yaşındaki kardeşi tarafından sağlam ayarlar yiyen...
    - yeri geldiğinde pantürkist, yeri geldiğinde marxist, yeri geldiğinde oryantalist, yeri geldiğinde solist olan...
    - 11 yaşındayken kendisine "büyüyünce ne olmak istiyorsun?" sorusuna "mason olmak istiyorum." cevabını veren acayip bir ademoğlu...
    *
    3 ...
  6. 29.
  7. Hiç martı yoktu dikmende biz seninle yinede gülüşürdük..fikrimiz bir olsa zaten ölürdük..aldırma neler gececek hayatta daha diyeceğim ama... ertesi gun yanıma geldiğinde o yanlıs iletilerinle 'kınıyorum endüstrim canım kabalığını o anda'..geldinki oyle zamanda...diyesim vardı sana; seni sırtından bıcaklayanı; o okyanus gözlerle, sivasta, madımak otelinin önunde; ki o yeşil gözlüye oyle bir tokat çakki; çakki cayır cayır yansın yürekler.. yurekki bini bin parça o anda..hani güzel olacaktı ya bu sene seninle ledra palace ta gezmeler, sigaranın dumanını gözüne gözüne üflemeler ki bilirim nasıl canın yanar lakin sırttan bıcaklanma acısını bilior o ne olacakki diorum da içimden..diyorda aldırmamazlık da var serde ki ben eleştiririm kendimi her yerde ki burada uyak ın ne işi var die sorabilirsinde kendine..bırak eller omuzundan düşsün.. modern centre of nicosia ya gecerken el sallamayacaksa sana... ki rum malı çikolata getirecektin ya sen ona..aldırmaa ism-i anlamı cennette bir çiçek.. lan oğlum size cennette boylemi yer verilecek ? diyen dertasları dinledik ya bu zamana kadar... biz daha çok tartısırız az gelişmiş ülke milliyetçiliğini, gökyüzü siyahmı mavimi, gazi kemalin gözleri gibi.. ki diyeceksin lan dün daha elleri ellerimizdeydi ben tahmin etmezdim bu seneyi ki boyle rezalet-i hayatiyeyi... ee hayat her zaman mutlu etmez, bir yaz akşamında kokokereçi o ilk ısırışdaki gibi..şimdi gülüyoruz ki inadına acımız dinior sanıpta, dinmiyormus sakın aldanma aybala.. acılar hayatımız oluyormus, biz anadoluyuz acısız hayat olmaz ki bilirsin orta asya'lıyız hepimiz pastırmaya acı çemeni sürerde koyarız atımıza.. atarız kendimizi yine en acı umutlara..ki gel sen mutluluğu o gunku yeşil biberli makarna sofrasında ara.. ki inan italya'da bulamazsın o mutluluğu bir daha..çünkü o kadar acı dolu, çaresiz ve aç oturmayacaksın sofraya..özlemek kötü biliormusun sevgili kardeşim çok kötü.. biliyormusun gözümüzün biri hayatı bekler diğeri ölümü..bide bilsek ya hangi zaman vuslatın son günü..son sigaramı içiyorum üfledim dumanını yazıya, sakın geri kaçma, çek içine doya doya, ki ben oyle yapardım gözlerinden yas geldiğinde bahane olurdu sana..demem o ki bu senede çok gülemeyeceğiz ledra palace ta gibi gözüküyor son durum.. bu yerler çirkef bize bu gökyüzüde hep bodrum..şimdi düşündümde kalabalıklara karısarak unutuyorsun sanırım bazı şeyleri ki bu bana yuksek dozda uyusturucu hissi verir ki ben çok gelemiyorum bu beynelmilel münakaşalara.. dedim ya sana böyle unutulur sanma.. yerleştireceğiz o acıları yureğimizin en altına ki ben biliyorum senin yureğin büyük sığdırırsın..bende denerim sığdırmaya zaten sığmassada çatlar tasar kan olarak boşalır içime.. tüm bunları içimizde tutarak gülüşürüz yine, olmasada martılar dikmen çöplüğünde...
    1 ...
  8. 30.
  9. stepyan arkadyeviç, büyük kütüphanenin tuvalet kapısından sana selam getirdim. ona benzettim seni okurken.. ben ise beni biliorsun levin dağ köylüsü, kaba, belli belirsiz, biraz samimi, biraz uzak, biraz yakın, ansızın kaybolan geldiğinde hüzün işlemeli heybesinin içinde umut saklı bir fukara. sako ya gelince sako da yüzümün yarısını gördüm şiire kayıyorum yine bak cemal süreyya bilirsin tamam ulan tek y ile yazılıyor hıyarlık yapma. tatar garsonumuz sağlam oturdu karaktere ama değilmi...şaka bir yana çok tesekkür ederim hediye için mösyö..
    1 ...
  10. 31.
  11. ıssız adayı sevdiği için tanınmasa da sevilen yazardır.
    3 ...
  12. 32.
  13. yazılarının okunabilitesi yüksek yazar, ilgiyle takip edeceğim.
    (bkz: okunabilite ne demekse)
    1 ...
  14. 33.
  15. o şimdi peygamber ocağında yanan kuru bir dal. o dünyanın en eski kurumlarından birinde ona buyrulanı yerine getirirken, içinde bulunduğu çınarın köklüğünü unutmayan herif.
    0 ...
  16. 34.
© 2025 uludağ sözlük