anestezi yapılmışsa götünüzde pireler uçuşurken olup biten olay. hiç korkulacak birşey değil, sadece sonraki 2 gün yutkunurken boğaz ağrısı oluyor biraz o kadar.
kameralı deep throat. deep dediysek baya baya deep.
bi de o hortumu içinizde şişirmiyorlar mı yarebbim... bi' de uç kısım midenizdeyken içinizde çevirmeleri var tabi. hiç hoş değil. işlemden sonra gelen yarım saatlik bir tükürme isteğini de unutmayalım. herşey sağlık için !
mide rahatsızlıklarını anlamak için yapılan tanı işlemidir. Sanılanın aksine çok zor olmayan bir işlemdir. Tek yapmanız gereken doktorun belirttiği pozisyonda yatıp, sakin olmak ve agizdan değil burundan nefes almaktır. Doktor ilk önce topikal anestezi yapar, yani boğazı uyuşturur. Daha sonra 1 metre uzunluğundaki serçe parmak kalınlığındaki hortumu ağızdan mideye salar. Duedonum denen midenin bitimi bağırsakların başlangıcına kadar inceleme yapar. Sonuç bir kaç dakika içinde öğrenilir.
bu sabah yaptırdığım olay. şahsen ben öğürme böğürme atraksiyonlarından tiksinen, hatta kusmaktan korkan bir bünyeye sahibim.
artık midemdeki rahatsızlıklar hayat kalitemi iyice düşürmeye başlayınca, mecburi olarak yaptırmaya karar verdim.
efendim buradan endoskopi yaptıracak insancıklara söylüyorum;sakın korkmayın. bi halt yok lan valla bak. sabah bekleme odasında resmen kalp krizi geçirecektim heyecandan. kimlik işlemlerini tamamladıktan sonra ver elini endoskopi. kibar bir orta yaşlı hemşire beni karşıladı. önceden endoskopi yaptırıp yaptırmadığımı sordu. doktor bey şikayetlerimi dinledi. bugün program yapmak, dışarıda dolaşmak, otomobil kullanmak size yasak dedi. ağzıma çok acı, dişçilerde kullanılan uyuşturucu tarzi bir şey sıkıldı ve yutmam söylendi. ardından sedyeye uzandım. hemşire "astragsi bey damar yolunuzu açıyorum, ilacı damarınızdan verdikten sonra başınız dönecek, bilinciniz kaybolacak ancak sesimi duyacaksınız" dedi. sol tarafıma uzandım, sol omzum geride kalacak şekilde. hemşire bileklerimi arkadan kavradı. emzik tarzı kauçuk bir zımbırtı ağzıma geçirildi. tam "lan ne uyuması ben uyumadım amına koyim, başım da dönmüyo" diye düşünürken hortum mideme girdi. giriş anında ne bir acı, ne bir öğürme hissettim. hatta midemden 2 adet biyopsi alınmış. onu da hissetmedim. sadece hortum çıkmaya yakın 2 kez şiddetli şekilde öğürdüm, nefes alınca geçti. kalktığımda gözümden yaş bile gelmemişti. sadece ilk 15 dakika yürümekte zorlandım. ardından yürüyerek oradan ayrıldım.
herhangi bir acı vesaire yok, sadece bir iki öğürme, o kadar. yaptırın yani. büyütmeye gerek yok.
edit:sedasyonla yaptırdığım için kolay geçtiğini düşünen arkadaşlar;sedasyon -bünyem sebebiyle sanırım- bana hiç etki etmedi gibi bir şey. o an ne olup bittiğini an ve an hissettim,zaman algımda da bozulma olmadı. bana yaptığı tek etki sedyeden kalkıp yürürkenki boşluğa ayak basma hissi.
edit-2:şu an yaptıralı 14 saat oldu ve gırtlağımda hatrı sayılır bir ağrı var.
musluk borusu kalınlığında ve ucunda kamera olan bir hortumla(endoskop) ile yapılan sözde muayenedir. can alma işleminin nazik ismidir.
kurbanlık koyun gibi yan yatırırlar sizi, damardan sakinleştiri verirler, gözler yamulur git gide, ağza hasta ısırmasın diye ağızlık* takılır, doktor yavaşça hortumu sokar. öğürtüler, ağızdan akan salyalar gırladır. doktor az kaldı az kaldı der ama bir türlü bitmek bilmez. ağza sıkılan spreyin tadı ise muayeneden sonra damakta kalır.
işlem bitince feleğiniz kaymış bir halde doktor odasına yollanırsınız.
işlemin iğrençliği hasebiyle sadece düşmanlarıma önereceğim medikal bıdı bıdı.
yaptıracak olanları ürkütmek istemem; zira tanı koymada kesin sonuçlar veren bir yöntem. ama siz de benim gibi, yakınlarınızın motive etme amaçlı "ayy kurtçuk kalınlığında boru ayol! giriyor çıkıyor hissetmiyorsun bile" laflarına kanarsanız,parmağım kalınlığında boru gırtlağınızdan aşağıya doğru gıcır gıcır sesler eşliğinde inerken ziyadesiyle şok olabilirsiniz.
yan yatırılarak, spreyle ağzınız ve gırtlağınız uyuşturuluyor. boru ağzınızdan aşağıya salınıp bağırsaklarınıza kadar ilerlerken salyanız, yüzünüzün yanına konulan metal kaseye akıyor. ve maalesef, hafif de olsa, borunun nerede dolaştığını hissediyorsunuz. bol öğürmeli, geğirmeli bir işlem kendileri. allahtan 5 dakika sürüyor sadece.
bitiminde ise; nurtopu gibi bir mide fıtığınız, reflünüz ya da gastritiniz olduğunu öğreniyorsunuz genelde.
bu muayeneye tabi olup olmamak konusunda tereddütlüyüm. şu otuz altı tanım zaten gırtlaktan inen demir boru kadar tesirli idi. allah sizi ne etmiye emi.
korkulacak bir tarafı olmayan, gırtlaktan geçtikten sonrası problem olmayan operasyon. ordan geçerken de gözünüzden yaş geliyor, demir yutuyor gibi ilginç bir hissiyatı var. karnınıza hava veriliyor boru içerdeyken, o biraz itici geliyor bünyeye. ben orda biraz sinirlendim. iki-üç dakika sürdü benimkisi. günlerce kaçtığım için kendimden utandım. korkmayın yaptıracaksanız. herkes denemeli bence, eğlenceli bile denilebilir. anestezi olayına girilmesine zerre gerek yoktur.
öncesinde sanırım 6 saat kadar su dışında mideye hiçbirşey girmemesini gerektirir.
anestezi yapılırsa, endoskopiden sonra bir 6 saat daha midenin boş kalması gerekir.
endoskopiye muhtaçsanız mide zaten haşat demektir. o durumdaki mideye kol gibi hortumu sokup bir de 12 saat boş bırakmak akıl karı olmadığından, tıpış tıpış anestezisiz sürümü tercih edilir.
iki parmak kalınlığındaki borunun ağızdan mideye sokulmasıyla olan olay. acı yoktur ancak garip bi his vardır. yutkunurken kablolar içinize geçer ve doktordan "kabloları yutma lan" şeklinde azarlar yiyebilirsiniz. işin en kötü yanı işlem bittikten sonra üç gün boyunca sanki içinizde kablo varmış ve dolaşıyomuş hissidir. o tahriş iki üç günde zor geçer. anestezisi yok derler ve o eziyeti çekersiniz ama varmış sanırım. (bkz: alçaklar)
burun sakatlıklarında burunun içine bakmada da kullanılır. ucunda kamera olan alettir. eger burnunuzda kemik egriliği varsa endoskpi bitene kadar dünyadan ilişkiniz kopar. doktor her bitiyor dediğinde binlerce lanet edersiniz bu alete.
ucunda bir çeşit kamera olan hortumun oral yoldan mideye gönderilerek midenin fotoğraflarının çekilmesi işlemidir. daha da fenası vardır: kolonoskopi. allah herkeslerden uzak etsin.
canının yandığı ve genelde narkoz verilmeyen operasyondur. Hem utanç hemde acı. Ne yapıcağınızı şaşırır yaklaşık 10-15 dakika kendinize gelemezsiniz. Tabi operasyon bittikten sonrada işiniz bitmiyor. neymiş efendim ağır yiyecekler yemiyecekmişiz. " Zaten operasyondan bir gün önce su bile içirmiyorsun el insaf" dediğiniz olaydır.
bu işleme toplamda üç kişi *nezaret eder. (bkz: kendimden biliyorum) bu üç kişiden bir tanesi hekim diğeri hemşire ve sonuncusu da sıçramanızı ve kurtulmaya çalışmanızı engellemekle görevli hasta bakıcıdır. yan yatarsınız iki elinizi belinizin arkasında birleştirip güçlü kuvvetli hasta bakıcının bileklerinizi kavramasına şahit olursunuz. bu arada bakışlarınız çoktan iki metreden boş kaleye gol kaçırmış guiza bakışı halini almıştır. hemşire ise önceki seanslarda türlü türlü iğrençliklere şahit olduğundan ekşi bir suratla sizi süzmektedir. işbu durumda esas oğlan * işinin erbabı ise * veya hemşire dekolteli ise * gerilim katsayınız daha fazla artmaz. hortum boğazınızdan aşağıya yavaş yavaş salınırken daha önce hayal bile edemeyeceğiniz, sonradan dinletseler inanmakta zorluk çekeceğiniz türden sesler çıkarırsınız ve bu sesler doğaldır çünkü zaten midenizde problem olduğu için bu işleme tabi tutuluyorsunuzdur. sözlük yaş ortalamasını göze alıp daha fazla anlatmıyorum ve diyorum ki, midenizi koruyun yoksa kanırta kanırta hesabını sorarlar.
dün gece yarısı yoğun kanlı kusuşlarımın ardından, önce burnumdan midemi temizlemek için bir boru sokuldu. tanrım, hayatımda böyle bir işkence görmedim, göremezsiniz. burnunuzdan gırtlağınıza doğru giden o boruyu hissetmek, yutkununca o boruyu hissetmek kadar iğrenç bir duygu olamaz bu dünyada.
herneyse, burundan aldığım boru çıkartılıp derhal bu endoskopi denen cihaza yönlendirildim. burundan sokulan borudan sonra, endoskopi ağzımdan girecek ve kamerayla midemi araştıracaktı. kaçmamak için kendimi nasıl tuttuğumu bilmiyorum ancak bir şekilde endoskopi odasına girdim. korkudan ölmek sanırım o an gerçekleşmediyse hiçbir zaman gerçekleşemez. neyse, yan yatmamı istediler, yattım ve boğazıma acı bir sprey sıktılar. ardından damar yolumdan ilaç verdiler ve o an bayıldım. hayatımda hiçbir zaman bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.
korkudan ölmeyi beklerken, anestezi ile beni bu işkenceden kurtarmışlardı. 15 dakika sonra uyanmışım, daha doğrusu hiç uyumamışım ancak o kayıp 15 dakikayı hiç hatırlamıyorum. boğazıma ne soktular, nasıl soktular hatırlamıyorum. hepsine teşekkürler, korkudan öldürmedikleri için.
hoş, bu cihaz bende ülser olduğunu saptadı, ölümlerden ölüm beğeneceğim yani. ama yine de onun boğazıma girdiği anı hatırlamadığım için inanılmaz mutluyum arkadaş.
Uygulanış şekli yüzünden korkutucu ve acılı gibi görünen ama kesinlikle rahat bir işlemdir.Bazı özel hastanelerde müdahele öncesi gerek hastanın korkusunu yenmesi amacı ile gerekse müdahelenin daha rahat geçmesi açısından koldan dormikum denen bir ilaç verilir. Verilmeyedebilir ama korkuya gerek yok, ben kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum acı falan olmuyor.Ağız ve boğaz kısmının uyuşturulması için bir sprey sıkılıyor.Yan şekilde yatarak ortasında delik bulunan bir plastik ısırmanız için ağzınıza veriliyor ki hortum o delikten geçecek.Sadece ilk yutkunma anı biraz garip oluyor ama sonrası pek farkedilmiyor bile. incelemenin ardından yavaşca hortum çıkıyor ve siz sadece spreyin etkisi ile bir süre yutkunamıyorsunuz. Açıkçası ben işlemden bir saat sonra rahatça yemek yiyebilmiştim. (Not : işlem öncesi sıranızı beklerken gözü muaynehaneden çıkan gözü yaşlı insanlar görebilirsiniz. Korkmayınız o gözyaşları ağza sıkılan spreyin etkisidir. )
