uykusuzda çizen genç çizer. diğer çizerlerden çok daha gençtir. (baya gençtir ama. bir ara üniversite sınavına girebilmek için çizime ara vermişti o derece. 14 yaşında başlamış sanırım). ergenlik ile ilgili çok güzel tespitleri vardır.
burak yaşı gereği sürekli aşık olan ve kızlar hakkında "lise sonda seks yaparım herhalde....çok normal bişeymiş çünkü....yemek içmek gibi bişeymiş" gibi düşünceleri olan bir ergendi.
emre o kadar az seks yapıyordu ki dünyanın sapkınlık ortalamasını düşürüp kıyametin normalde kopacağından on gün sonra kopmasını sağladı.
tolga durup dururken babasının parasının bir kısmını istiyordu, babası da ona veriyordu.
kendisinin izleyip beğendiği facebook gönderisi sanırsam tuhaf bi virüs. açılmadı ama direkt beğenmiş oluyosun falan. resimde bi kadın kalçası ve kedi var. senin yüzünden tıkladım ve kalça izleyen facebook üyesi oalrak fişlendim.
"bu arada aklınızda bulunsun, aşağıdaki dört şeyi yaptırmayı düşünüyorsanız, kimseye söylemeden direk yapın.
çünkü ben hayatımda bunlardan birini yapıcam dedikten sonra yapan birine rastlamadım:
-dövme yaptırmak
-okulu bırakmak
-intihar etmek
-son sınava çalışıp yüksek not almak
bu ve benzeri tespitler yapardı,sonra başka bir köşe açtı kendisine."
uzun süredir uykusuzda göremediğim, dergiye ilk gidişimde çizerlere bizzat soracağım bir zamanların genç, başarılı çizeridir. hakkında çok çeşitli söylentiler bulunmaktadır. meraktayız.
kemik zamanlarında keşfettiğim ve bütün arkadaş çevreme önerip "bu çocukta iş var" dediğim karikatürist. zira daha sonraları da beni yanıltmamıştır. kocaman gözlü adamları ve isuzu isuzu diye gülen tanrıları çizmiştir. şu sıralar msg grafik tasarım bölümünde hayatını sikmektedir.
haftalardır ortalarda gözükmeyen, meraklandıran, on numara çizer,zeki genç adam. bildiğim kadarıyla dergide veya başka bir mecrada yokluğuyla ilgili bir açıklama da olmadı. uykusuz almamın en büyük sebebiydi, artık markette önce sayfaları karıştırıyorum, olmadığını görünce bırakıp gidiyorum. zengin civcivim, yetenek küpüm, bonus saçlım neredesin sen?
uykusuz'un bu haftaki (72.) sayısında köşesi bulunmayan deha. * herhangi bir özür yazısı filan da yok, bu durumda ya finallerine çalışıyordur, ya grip olmuştur ya da dergiden ayrılmıştır, ki sonuncusu çok zayıf ve melun bir ihtimal. gelecek haftayı iple çekiyoruz, ender seni çok seviyoruz, fotoğraflarını biriktiriyoruz vs.
bu hafta çizmiş olduğu 3 numaraları karikatürü ile beni yerlere yatırmış yaşıt çizerdir. o çizgilerde kendimi buldum, aynı taktik, aynı durum, aynı şuursuzluk hali. kutluyorum kendisini.
caktırmadan hayran kitlesini buyuten, su an uykusuz dergisinde cizen ve bana kalırsa derginin en "takdire şayan" kosesine sahip cizer.
neden "takdire şayan"?
cunku kosesi bir cizgi- romancı icin cok kucuk ve esprileri piyasadaki bircok karikaturistinkine gore cok ozgun. o kucucuk dar alana nasıl insanı aptal aptal gulduren bir kose hazırladıgı muammadır.
kesinlikle kosesinin daha genisletilmesi gerektigini dusunmekteyim.
bir zamanlar zeus çizerdi, şimdi mustafa çiziyor. ikisinde de küçük insanlara saldıran dev yaratıklar görmek mümkün, yeterince tatmin edici. sinsice dergi sattıran çizer, elime bi kemik alıp hey gidi günler teması altında okuduğumda sarıkaya muhalif mizah dergisi ve diskoveri çenıl larla birlikte en çok güldürenler onun köşeleri.
daha ufacık çocuk lan diyerek şaşırdığım, daha büyük sandığım veya yaşından küçük gösteren, harıl harıl çizen ve harika espiriler bulan şımarmasın diye fazla göz önüne çıkarılmayan çizer.
kemik ve lombak ile kariyerine başlamış, uzun bir sure sonra fermuar'a geçmiş ve pek birşey çizmeden işlerine ara vermiş, daha sonra agustos 2007'de kemik dergisinde karşımıza çıkmış, hemen 1 ay sonra ise yeni durağı olarak uykusuz'u seçmiş, olan çizerdir.