el bombası gibi basketbolcu. lakin ne zaman ne yapacağı hiç belli olmuyor.
iyisin, hoşsun endercim ama yakışmıyorsun artık milli takıma. göbek yapmışsın, göğüslerin sarkmış, koşamıyorsun, savunma hiç mi hiç yapamıyorsun. madem elemelerde gençler oynatılacaktı nerede kenan sipahi? guard bölgesinde sıkıntımız olduğu halde neden yeni guardlar monte edilmiyor?
21 ağustos italya - türkiye milli maçının son periyodundaki şut tercihleriyle maçı sikip atan oyun kurucu. ulan adam 30 yaşına geldi hala tek numarası gözyaşı damlası. bir bu adam, bir de ışıl alben' in milli takımlarda ne işi var anlayan beri gelsin.
pota altından turnikeye kalktığında topu sadece havaya fırlatan, sevimli basketbolcu. o top bir şekilde basket oluyor ama. üçlüklerini de çok yukarıdan ve bombeli yolluyor. yükseklikle bir alıp veremediği var.*
''Şuan evdeyim ama kulaklarım çınlıyor. Biz maçtan önce inanarak çıktık. iyi oyunumuzu maçın geneline yaydık , müthiş bir atmosfer olacagınıda biliyorduk , taraftarımızda inanıyordu. Müthiş bir duygu , çok zor bir olayı başardık. CSKA'ya ilk mağlubiyetini tattırdık. Türk basketbolu adına önemli bir gece oldu. Oynuyan , oynamayan ve salonda bulunan herkes bir bütün olduk. Kazanılması zor bir maçtı ama biz bugün bunu başardık''
hayatımda gördüğüm en salak, en gerizekalı, en öküz, en angut, en dallama şeyi bakın basketbolcu demiyorum şey diyorum. tabi bu gs cska maçına özel yazılmış bir şey değil her maç aynı salaklıklar, turnikeleri vs kaçırma, saçma sapan bir atış tekniği, top kayıpları...
hayatımın en büyük zevkini oluşturan basketbol maçlarına anlam katan basketbolcu. fakat biraz artist buluyorum kendisini. çok sinirlendirdiği olmuştur beni maçlarda; fakat milli takıma katkılarını da unutmamak gerek. başarılar dileriz efendim.
dünyanın en garip basketbolcusu olabilir. bana kalırsa inanılmaz yetenekli bir adamdır. hatta tony parker kadar bile yeteneklidir. ama bu demek değildir ki o girdiğinde ben arkama yaslanabiliyorum. aksine diken üstünde izliyorum maçı. bir maç harikalar yaratırken 2 maç rezil oynayabiliyor. şimdi size bir tane maç örneği göstericem;
şimdi şu maçtaki adama bakan biri vay amk ne oyuncuymuş be der. gerçi o sezon ender arslan euroleague'de çok iyi oynadı minimum 25 dakkalarda. hadi o maç istisna olsun şu maça ne diyebiliriz?
yani bu şekilde istatistikler yapabilen birine kim nasıl kötü oyuncu diyebilir ki. ama ender'in sorunu her seferinde böyle maçlar çıkarabilecek potansiyele fazlasıyla sahipken, yine her seferinde elinizde patlayan bir bombaya dönüşebilmesi. yoksa ender fazlasıyla yetenekli ve her şeyini sahaya koyabilen bir oyuncudur. fakat 28 yaşına geldi ve neredeyse 8 senedir kendi kendini bitiriyor. umarım galatasaray cafe crown'da kendisini bulur.
ortalama bir oyuncudur. ne efes pilsen için büyük bir iş yapmıştır ne de milli takım için yeterli kapasitesi vardır. belki galatasaray da iş yapabilir. geçen sene kankası cenk akyolla birlikte benchte yaptığı hareketler bile efes taraftarını çileden çıkarmaya yetmiştir.
iyi niyetli basketbolcu ama maalesef ki yeterli değil. görev aldığı süre içinde çok mücadele etmiştir. hele kaybettiğimiz sırbistan maçında, ersan şutu kaçırdığı anda kendini üzüntüyle yere fırlatmasıyla, gönlümde çok farklı bir yere yerleşmiştir.
edit: 'yeterli değil' demem yüzünden, yanlış anlaşılmalar olmasın istedim. kendisi çok yeteneklidir ama istikrarlı değildir. bir maç harikalar yaratırken başka maç inanılmaz hatalar yapabilir.
karısı ölürse * kafayı yiyecek olan başarılı basketbolcu. türkiye ispanya maçı sonrası röportajlarında bugün kü performansını geçen günler de doğum günü olan eşime yolluyorum dedi.sağ kolunda eşinin adı yazıyo (buket),sol kolunda da evlilik tarihleri yazıyor. ve son olarak ta alyansını maçlar da takamadığı için alyans dövmesi yaptırmış bir insan o. *