zamanında kerem tunçeri gitsin de bu çocuk rahatça oynasın diye ben dahil sürüyle kişiyi mütemadiyen göt eden basketbol oyuncusu. ayrıca kendisiyle çalışan gardların hiçbir olumlu özelliğini kapamaması da insanı ender'in algı kapasitesi hakkında düşündürmektedir.
aslinda essiz bir dribbling yetenegine sahip fakat bitirislerdeki sorununu halen halledemediginden dolayi dikis tutturamayan, yine de patlamayi bekleyen bir volkan edasini koruyan milli basketbolcu.
her daim heyecanlı görüntüsüyle hem kenardaki antrenörünü hem de maçı izleyenleri geren bir deli oğlan. bunca yıldır o parke senin bu parke benim koşuşturmasına,yüzlerce farklı salonda duştan erken çıkma bahanesi olarak "abi yıkanmadım,duş aldım ikisi farklı şey ondan kısa sürdü yoksa hijyenik bir insanım" demesine rağmen oyununa kattığı tek özellik yeni yaptırdığı,üzerinde iğreti duran dövmelerini sergilemek için yaptığı "basket sonrası kolu dirsekten büküp yess deme" hareketidir. bu açıdan vasat okul dizilerinde maç kazandıran basketi atan popüler oyuncu tandansı yakalamasına rağmen,gerçek hayatta "bu ender'i oyuna alan zihniyeti skyim" dedirterek sadece kendisini değil onu oyuna alan antrenörlerini de zor durumlara sokmaktadır.**
u19 ve u21'de fransa maclarinda gösterdigi performans ile kendisine takilan "tony parker'i denize döken adam" sloganini 10 eylül 2008 tr-fransa macindan sonra da tekrarlatmasi beklenilen deli dolu, kücük, hizli ve sürekli deliler gibi yorulmus bir görüntüye sahip basketbolcu.
6 yaşında yorulsunda biraz durulsun diye düşünülerek efesin alt yapısına verilen oyuncu. 13 ocak 1983 istanbul doğumlu. 18 yaşında a takıma geçmiştir. o yaşlarda da milli takıma seçilmiştir. 16 yaşımın bebeliğinde gazetede çıkan hiç bir haberini, resmini kaçırmaz saklardım. sırf bunu görebilmek için gittiğim, göztepe- efes, karşıyaka-efes maçlarında dayak yemekten son anda kurtulmuşluğum vardı. peki ben göztepe tribününde ender diye bağırıp dayağı göze almışken bu ne yaptı dipleri siyah olupda saçları sarıya boyalı bir moronla evlendi. neyse bize de sümüğüzü çekmek kaldı. ama yakından çok daha yakışıklı ve ender ben sana feci halde hayaranım deyince kızarıyor böyle.
nedendir bilinmez harun tekine benzettiğim, çok sevdiğim, top her eline geldiğinde insanların artık onu olumsuz eleştirememelerine sebebiyet vericek şeyler yapmasını istediğim * sempatik insan, basketbolcu.
ilkokuldaki beden eğitimi hocası yeterli derecede basketbol bilen ve bunu da kendisine öğretmiş olan her türk insanı gibi basketbol oynayan bünye . bir insan top sürmekten ve artist artist eliyle oyun işaret etmekten başka bişey yapamaz mı allah aşkına ? ha bir de atış stili var ki evlere şenlik . bilek atamayan ama göğüsten attığı topun ardından bilek sallayan mahalle çocukları gibi . girse gam yemeyeceğim ama o da girmiyor . bir an önce basketboldan uzaklaştırılmalı ve salata işine yoğunlaştırılmalı kendisi .
basketbolunu izlemekten zevk aldığım şahsiyet,turnuvada da iyi gidiyor bence.
birçoklarının aksine basketbolu aklıyla oynadıgını görüyorum,basketbolun arda turan'ı olma yolunda.
A milli basketbol takımımızın Eurobasket 2009'daki ilk 2 maçında da kendinden beklenenin üzerinde bir performans sergilemiş ve beni şaşırtmıştır. Umarım hep böyle gider.
Kendisi Türkiyenin en iyi guardlarından biri olup, izlerken "Anammm ne tatlı şeysin sen ufaklık!" dedirten aslında 1.90 boya sahip olan sevimli kişilik.
öncelikle söylemek gerekirki normal sürede hem de uzatmada son topu kullanmak cesaret ister. sırf bu nedenle kendisini tebrik ediyorum. özellikle uzatmaya götüren basketi izlerseniz düşüp kaymasına rağmen o topu kontrol edip süreye bakması ve ona göre içeri girmesi her baba yiğidin harcı değil. uzatma sonundaki tercihi ise bana göre aceleydi ama diğer oyuncular da uygun pozisyonda olmadığı için o atışı yaptı. daha iyi bir seçenek olmalıydı. bu konuda tanjevic'in çizdiği son hücumu bilmeden bir şey söylemek güç.
türk basketbolundan derhal el çekmesi gereken, ya da el çektirilmesi gereken basketbol insanı. son topları en çok bu adam kullanıyor, kötü kullanıyor. bugünki 25 mayıs 2010 fenerbahçe ülker efes pilsen maçı'nda maçı katletmiştir. son saniyede kaçırdığı turnike girse bile yeminle sevinmezdim.
efes in reklam filmlerinin sonunda bizimle misin derkenki halini tinerci çocuklara benzettiğim, son topları iyi değerlendirebilen ve de kendine has bir basketbol oynama tarzı olan oyuncu.