Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü islâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir.
O devirde birinin uçması fikri bile çok uzakken oksijen eksikliği ve basınç farkının etkileri anlatılmıştır. O dönemde çölde yaşayan birinin bunu bilmesi mümkün değildi.
Dağa tırmanırken basınç farkı hissedilir, hz. Muhammed’de dağlara çıkan bir peygamberdi, yerden yükseldikçe göğüsünde, vücudunda basınç hissedip, yavaş yavaş tırmandığı olmuş olabilir.
biri şuna atmosferde yukarı çıktıkça basıncın azalacağını lütfen anlatsın..
bir kabın iç basıncı, dışarıdaki ortamın basıncından az olursa içeri doğru sıkışır (sıkışmayı kullanalım).
tam tersi olursa kap genişleme yönünde davranır, sıkışmaz yani..
kardeş sen ne ayaksın?
edit: o göğüsteki acı vs ise oksijen azlığından kaynaklanır..
sizi okutan sisteme sokam hacı..
edi tiki: zorlama kardeşim hadi liseye fln dön.. kaldı ki vücudun kapalı kap değil dingilcim..
basınç dengelenir.. yukarı çıkarken seni sıkıştıran bir şey olmuyor.. organlarını, kanını dışarı pırt diye çıkmasın diye uğraşan damar, kas ve kemik kütlende zorlanma oluyor..
