çaktırmadan arkadaşlık kurmak için çok çabaladığım öğrencidir.
bir iki gün konuşuruz. sonra o bize gelir, ben onlara ders çalışmaya giderim.
ama bi süre sonra koparız.
zekiler lan bunlar.
baktı ki sürekli notlarını istiyorum; hemen gardını aldı defterleri, kitaplarıyla.
n'olur lan benimle de arkadaş olsanız?
birde bunların her zaman en arkaya oturmaya meraklı olanları* da vardır. yanına 3 5 kafadar daha bulup muhabbet makara eşliğinde ders dinleyenleride vardır ve bu arkadaşlar 2 yıllık üniversiteyi 4 senede bitirirler.**
hocanın "günaydın" cümlesini dahi not ettiklerinden ürktüklerimdir. hayır nasıl bu kadar randımanlı not tutulur anlamış değilim. 14 senedir okuyorum, hala böylesine istikrarlı not tutmuşluğum yoktur. not tutmak işte adı üzerinde, kopyalamak değil yapıştırmak değil. bilgisayar mantığı neden genç?
butun derslerde bunu yapip komitede ortalamanin altinda kaliyosa suratina tekme atilasi insandir. 90 aliyosa da notlari fotokopiye biraksin sevaptir...
Gelecekte çocuklarının "annecim, babacım üniversitedeyken neler yapardınız" sorularına yanıt veremeyecek olan, "A-sosyal" olmakla birlikte "Anti-sosyal" de olabilen bir üniversite öğrencisi türüdür. Genellikle bir başka sınıfın en ön sırasında oturup not tutan insanlarla birleştirirler hayatlarını. Çocukları ise "en önde oturup not tutma akımına tepki olarak doğar" inadına en arkada otururlar.
