şekerli leblebi tozu mesela. eskiden her köşede satılan, annelerin almayı şiddetle red ettiği anneannelerin ise kıyamayıp aldığı mamul. şimdilerde ara ki bulasın.
öğleden sonra okuldan eve gelip,bi'şeyler atıştırmak.sonra biraz kestirip uyandıktan sonra biraz bira içmek.arkadaşlar,sevgili,play station,ödenmeyen elektrik su faturaları,şimdilerde geri ödediğim bursu beklediğim beş parasız günler,makarna,parça kontör.
çocukken sahip olunan özgürlük. sabah oyun oynamak için sokağa çıkmak ve sadece ekmek arası domates almak için eve girmek. ve bu ekmek arasını bitirmek dışında bir sorumluluk alınmayan zamanlar...
her şeyini anlatabildiğin, yüzündeki minicik bir ifade farkından ne halde olduğunu anlayabilen dostlarınla oturup saatlerce konuşmak,içini dökmek, anlamlandıramadığın soru işaretlerini anlatmak ve sonunda "bak canım bu böyle olcak, sen şunda haklısın ama bu kesinlikle olmicak" gibi kesin ifadeleri duymayı özlemek. özlemek ifadesi bile eksik kalıyor galiba...