O'nu özlüyorum elbet. En çokta gözlerini özlüyorum. Koca gözlerini kısınca göz kenarlarındaki o kırışıklığı özlüyorum. Sonra saçlarını, kısacık kestirdiği saçlarını. O kadar tatlı olmuştu ki çocuk gibiydi.. Dudaklarını özlüyorum bazen. Öyle güzel öpüyordu ki kısa bi süre cennete adım atıp geri geliyordum sanki. Ahh ulan özlüyorum işte geri dön...
ilk örtmenim özlem hoca. Sarı saçlarına mavi gözlerine vurgundum. 4 yıllık platonik ilişkimizden sonra öğrendim 12 yıllık evli olup 3 çocuk annesi olduğunu.
Yaa sözlük, sihirbaz değildik ama biz de çok şeyimizi kaybettik...
Kronik kaybetme korkusu bırakarak giden annemdir. Bir kadın tanıdığında veya insan, ne yaparsa yapsın kaybetmekten korkmaktır. Yüzünü bile tam hatırlamıyorum artık anılarımda.
Annenizi sevin demeyeceğim bir gün öleceğini düşünerek severseniz içiniz acır, anı yaşamak için sevin, sevgi depolamak için sevmeyin depolanan sadece acı olur.
Her gidende, her acıda ve her düşüşte alt solunum yollarınızda bir yumru olur aklınız gelir. Aklınıza gelir çünkü içinde büyümüşsündür. Arkadaşım hayal et, bir insanın içinde 9 ay boyunca yaşıyorsun. Evde otelde değil bir insanın içinde rahminde ve ikinci kez ayrılıyorsun.
Askere gitmeden önce öptüm, kokusu burnumdadır. Geldiğim de yoktu. Cenazesini bile görmedim. Kimse de söylemedi, Şırnak'ta olduğum için. Ve uzun bir zaman saklamışlar benden. 6 ay kadar. Öyle telefon basit birşey değildi orada, hep oyalamışlar beni.
Geldiğim de eve, Kocaeli'ye gitmek istedim. Babama, annen yine patlatacak güzel yemekleri bayağı yeriz dediğim de,
O artık yok demişti hiç alıştırmadan. Biliyordu, alıştırarak söyleyebileceği bir şey değildi.
Tam evin önüne geldik. Ben askere gider iken, beni öptüğü yerde, silueti belirdi gözümde. Ağlamak bir yere kadar. Beni öptüğü yerden ayrılıp, Kalbi dünyalar kadar güzel kadının mezarına gittim. Taşı bile eskimiş.
Halbuki, mis kokusunu içime çekip, o mükemmel yemeklerini hunharca yiyecektim. Şakalar yapıp, sinir edecektim o'nu.
Puşi almıştım Diyarbakır ktm den ayrıldıktan sonra. Siyah şalvar almıştım. Dilenci kılığına girip, şakayla karşılayacaktım o'nu.
Çok sevdim o kadını sözlük. Hiç bir zaman da unutmayacağım. Bu zamana dek yaşadığım en büyük acılardan birisidir.
Ninem.
yumuş yumuş elleri, mis gibi kokusu, her banyo sonrası ördüğüm saçları, kavgalarımız, nefes alıyor mu diye gece odasını kontrol edişlerim, dahası vs.
ve 14.5 yıl, keşke kızımı tanısaydın.