"tamam anladım yapacak bir şey yokmuş" yalanıdır. aslında elemanlardan gelen bahaneleri dinlerken içinden "yapacağınız işi seveyim sizin bir işide kendiniz becerin amk" diye haykırıyorsun ama karşıdakilerin motivasyonu düşmesin, üzülmesinler diye mecburen teselli amaçlı böyle yalan söylemek zorunda kalıyorsun.
dünyanın en zor işi insan ile uğraşmak. tüm işlerde insan ile uğraşıyorsun ancak misal öğretmen gibi personel müdürü gibi satış elemanı gibi direkt olarak "tamamen" insan ile muhatap olan mesleklere saygım her zaman sonsuz. askerde 1.5 sene boyunca her 3 ayda bir yeni gelen 500 tane adam ile uğraşmıştım o yüzden bir parçada olsa biliyorum olayları. şimdi burada 5 tane adamım var ve hepsinin yaşı benden bayağı büyük onların bazı işleri kotaramayıp girdikleri çocuksu hallerini gördükçe insanın yaşı 7 de olsa 70 de olsa çok da fark etmiyormuş diyorum içten içe. insan ( her birimiz ) her zaman insan ve çok zor, çok yıpratıcı ve çok karmaşık varlıklarız.
aslında sıkıldım ve daraldım, dinlemeyi bıraktım. konu bitsin de gideyim diye söylüyorum. hele karşımdaki ahmağın tekiyse kırmamak adına 10-15 kere söylüyorum ama ne fayda.
Yalan söylemek değil de daha çok üstü kapalı ve zihin bulanıklığı oluşturacak şekilde yanlış anlaşılmaya meyilli konuşurum.
Tabii bunun da yalana girdiğini söyleyenler elbette var fakat anlatmak istediğimi kendi yorumlarını ve benzeri şeyleri eklemeden yorumlasalardı eğer, böyle olmazdı.
"Cam kalite kontrolden geçmemiş. Yeniden üretime girmiş. Bütün süreç başa döndü."
Anlamı sipariş vermeyi unuttum.
"montajı yaparken çok küçük bi hata fark ettim. Siz normalde göremezsiniz ama benim içime sinmez. Yarın yeniden cam takacağım. Bir gün daha beklemenizi rica ediyorum. Yaptığımız işi düzgün teslim edelim"
Yalan söylemeyi hiç sevmem sadece kelimeleri çarpıtır kafa karışıklığı yaparım. Örneğin izmir çıkışı bizim ev, arkadaş neredesin kanka buluşalım mı dediklerinde ben izmir çıkışındayım usta diyorum. O hesap.