Sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun
Yüreğine beni, beni soruyor musun
Öyle yalnız, yalnız kaldım biliyor musun
Türküler söyledim sana duyuyor musun
Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
Bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun.
"Kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
Beyninin icindekileri anlıyabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık
tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete
çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun,
ne olacaksa olsun..."
ben en çok seni götürdüm giderken
aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgiler atlası
ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
benim sevmeye engel evcil acılarım vardı.
Aşk denen şeyin nasıl yok olduğunu gördüm.
Namusun yok olduğunu, vefanın hiç olduğunu, ihanetin piç olduğunu bildim.
Bilseydim büyümezdim, çünkü büyümesem bilmezdim.
Çünkü ben küçükken hiç ihanet denizinde yüzmezdim.
Bilseydim büyümezdim, çünkü büyümesem oralarda gezmezdim.
umarım benden pahalı içecek istemez.
işten de yeni kovuldum param yetmez.
gel bir şeyler içelim demez mi bana.
elimi tutup götürmez mi bara.
-ismail yk-
bana mı çatar bu trafik cezası.
benim hatam değildi kimin hatası.
sözün gelişi çok güzel dinlemekse berbat.
ey anam hey babam hep hayallere yat. ismail yk
Vakit tamam, seni terk ediyorum.
Bütün alışkanlıklardan öteye...
Yorumsuz bir hayatı seçiyorum.
Doymadım inan, kanmadım sevgine.
Korkulu geceleri sayar gibi,
Birden bire bir yıldız kayar gibi,
Ellerim kurtulacak ellerinden
Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi.
Aşk sa bitti, gül se hiç dermedik
Bul kendini kuytularda hadi dal
Sen bir suydun, sen bir ilaçtın.
Hoşçakal iki gözüm hoşçakal.
...
Yusuf Hayaloğlu
ellerinle kapatamazsın duygularını..
yüreğindeki boşluğu bir başkasıyla dolduramazsın..
görüyorum yalnızlığını.nefes alışlarını tanıyorum..
mutluluk değil gözyaşlarının sebebi.
ispatlamak zorunda değildin bir şeyleri..
zor olmak istedin.ama sahip olduğun her şey akıp gidecek.
bir boşluk kalacak sadece benden sonra ellerinde.
gücün kalmayacak bundan sonrasını yaşamaya.
geçmişi sorgulamak canını acıtacak..
hiçbir şeyi kaybetmemiş olmayı dileyeceksin..
yüreğindeki yara kapanacak belki ama,
izini hep içinde hissedeceksin..
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
yılmaz erdoğan, sevebilme ihtimali şiirinden bir dörtlük.
kendisi çatlamadan
toprağı çatlatamaz tohum
aşmışım sınırını mutsuzluğun
ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
acısını artık duyamıyorum
ki kendim öyle bir acı olmuşum
nasıl görmezse göz kendini
kendimi arıyor bulamıyorum.
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil..