şu günlerde aklıma fazlasıyla takılan birisi de şudur;
vekillere deseler ki öğretmenler ile aynı haklara sahip olacaksınız maddi ve manevi olarak, siz karar verin ya siz 550 kusur millet vekili öğretmenlerle aynı haklara mı sahip olmak isterdiniz yoksa öğretmenlerin sizin şu an ki faydalandığınız haklardan mı faydalanmasını istersiniz? bir şekilde ikinizi de eşitlemeyi düşünüyoruz.
çok merak ediyorum verilen cevap ne olurdu? içlerinden kaçı derdi ki evet bizimde maaşımız 1.546 tl olsun. yada emekliliğimiz 20 kusur yıl sonra gerçekleşsin? içimden bir ses bir tekinin bile bu şekilde cevap vermeyceğini söylüyor. büyük ihtimalle hepsi, onlarda bizimle aynı şartlarda olsun diyecektir.
Ölünce nereye gidicez?
hemen cennet yada cehennememi gidicez yoksa kıyamet gününümü beklicez?
hadi kıyamet günü geldi diyelim her kişi için tek tek film şeridimi yapılacak? bunlar kaç dakika sürecek?
iphone u olmayanlar, iphonela resim çekilmiş gibi nasıl fotoğraf çekebilirler? Picassa dışında hangi programlar kullanılabilir?
başımızdakiler kaç sene daha başımızda olmaya devam edecek? Buna bir dur diyen olmayacakmı?
Sarkozy bizi nezaman sevecek? Merkelle sarkozy arasında yasak bir aşk mı var?
Benim nezman arabam olacak?
Can Bonomo eurovisionda kaçıncı olacak?
Kadınlar ne ister?
her seferinde, ulaşmak istediği duvara, kalan yolun yarısını zıplayarak varmaya çalışan pire, her sıçrayışta mesafe kat ediyor olmasına rağmen, neden sonsuza dek o duvara ulaşamıyor.
evet böyle bir şey var. evet saçma.
acaba bu şehirlerdeki okullarda kaç öğrenci deprem başlar başlamaz sıralarının altına girdi, sessiz ve sakince beklemeye başladı? bu arada hangi sevgili öğretmen hanım/bey masasının altında sınıf koordinasyonunu sağlamaya ve olası bir panik atak durumunu kontrol altına almaya çalıştı? ardından hangi hizmetlimiz bütün işi gücü bırakıp, soğukkanlılığını da gayetle muhafaza ederek koridordaki afet zilini buldu, kendisine zarar vermeden dikkatlice camı kırdı ve zile basıp tekrar görev yerindeki kapının eşiğine sığınmaya koştu? ardından sallantının azalması ve son bulması metanetle beklenip, herkes düzgünce sıraya girdikten sonra en önde öğretmen olmak suretiyle, okul bahçesinin en az tehlike arz eden bölgesine çizilmiş dev dairenin ortasında birikildi mi? on yıllardır, her eğitim-öğretim sezonunda istikrarlı bir şekilde uygulanan ve körpe talebecikler tarafından dersin boş geçmesinden başka bir anlam ifade etmeyen o robotik tatbikatlar nihayetinde eyleme döküldü mü? diye bütün işi gücü dersi antrenmanı bırakıp bu sorularla boğuşuyordum ki lan dedim siktiir eeeet, sana bi şey olmasın.
hani face'de dolaşıyo ya işte, bir beğeni şu kadar bir paylaşım bu kadar .. gibi şeyler, bunlar ne ayak allah aşkına yaa. duygu kemirisi değil de nedir bunlar ?
şu on bir on renksiz ekran telefondaki kriket oyunundaki otomatik partner olarak karşımıza çıkan rakibimiz var ya hani adı büyük harflerle "blg" işte bu ne demek ya ?
