dostluğunuz boyunca çok emek harcadığınız, içten davrandığınız, öl dese ölecek hale geldiğiniz * kişidir. neler yapılmaz ki o arkadaşa, acısı paylaşılır, hastalandığında işine koşulur, çocuğunuz gibi gezmelere/eğlencelere götürülür. ama o her seferinde sebepsiz yere küser. hadi bakalım güzel dostum, bul bir daha benim gibi bir dost, bulabilirsen.
Tüm kartlarımızı açıp önüne koyduğumuz kişi. tüm kapıları açarız ona, en büyük şans ona verilir, en çok o sevilir. oyun oynamadan, safça ilerlersin ona. o da ooo ne pis seviliyorum hemen bu kişinin hayatına edeyim diye düşünür, tüm kartlarınızı yırtar, tüm kapılarınızı kapatır, sevmez, ve arkasını dönüp aksi bir yönde koşmaya başlar. insan bundan daha büyük kırılamaz. çok sevmemek lazım.
en çok güvendiğimiz kişilerdir. güvendiğimiz dağlara kar yağar biz de içimizdeki yangınla o buz gibi dağları izleriz. allah belanızı ..... o kadar güvenmişizdir ki bu bedduayı bile tamamlayamaz, ne kadar istesek de nefret edemeyiz o hayal kırıklıklarından. zamanla geçer umarım demekten başka bir şey gelmiyor elimden.