en çok güvendiği kişiyi daha güvenilir insanlardan seçmeye başlayacak insandır. bir tane satıcı çıktı diye insanlara küsmez, potansiyel satıcıları gözünden anlar.
''ki zaten en çok güvendiği kişiden kazık yer insan'' diye devam etmesi gerekendir.
birine çok güvenmek bir insanın önce kendisinin başlattığı bir sadakatsizliktir. çünkü insan birine çok güvenirse diğerlerine mutlaka daha az güvenir ve birinden çok sadakat beklerse onun da bir başkasına gösterebileceğini unutmamalıdır.
öyle ya da böyle klişedir falan ama tecrübeyle sabitlenir hiç değilse.
bir daha kime ve ne kadar güvenilmesi gerektiğini öğretir.
... ki zaten en çok güvendiği kişiden kazık yer insan.
aşıktık hemde deli gibi. içim acırdı gözünde acıyı görünce. düşünmeden canımı verirdim belkide. gülümseyince unuturdum yaşadığım ne varsa. hayat oydu. güven, huzur, herşey oydu.. sonra yok oldu. güven, huzur, herşey yok oldu.
kendi parçan sandığın, giderse ölürsün sandığın o yaslandığın dağın, aşkın, kalbin yoktu. güvenmek belkide aşk yoktu. kandırılmıştım. iyi niyet döndürmüyordu kimseyi açıklanacak sırrın kalmadıysa. seni çözdüğü zaman gidiyordu sevgili ve belki bi annenin evlanı kaybettiği kadar, karanlıktan korkan çocukların masumluğuyla acı çekiyordun. güvenmek sadece kendineydi. aşk da yoktu zaten. sanırıydı.
en acı tecrübeyi tatmış biri olarak; büyük ihtimalle de bundan sonraki tüm ilişkilerinde güven sorunu yaşayacak olan insandır aynı zamanda.
bir müdet kendi kabuğuna çekilecek, kendini herkese kapatacak, tüm insanlara küsecektir. hayatına giren insanların yaptıklarını sorgulayarak gerçek sebebi dışında tüm ihtimallerin üzerine daha çok yoğunlaşacaktır. her şeye şüpheyle yaklaması olası. yeniden bir insana kendini açması, ona güvenmesi, tüm yaşananları ve yaşanacaklarını olayların akışına bırakması zor gelecek. kontrolü hep elinde tutmak isteyecek...