aynı zamanda galatasaray başkanınn konuşurken büyüklüğünü kabul ettiği başkandır.
- en büyük bütçe fenerbahçe de değil mi aziz başkan.
- aziz bey ne yapsın avrupa şampiyonu luis aragones i getirdi, ispanya ligi gol kralı guiza yı getirdi.
- fenerbahçenin bizi geçtiğini kabullenemiyorum.
ps: aziz yıldırım ın bu sözlere cevap vermemesi dikkat çekicidir.
ayrıca .. bahsi geçen başkan fenerbahçeyi avrupa nın en çok taraftar kart sahibi 2. kulübü yapıp avrupa para liginde ilk 20 ye sokup bazılarının ömrü hayatı boyunca yakalayamayacağı kurumsal başarıyı yakalamış, yazmakla bitmeyecek tesisler kazandırması, bazıları gibi devletin yardımı olmasa şuanda 200 milyon euro borç ile kızılyıldız gibi batması gereken bir takım bırakmamıştır arkasında, her branşta şampiyonluk kovalayan bir takım bırakmıştır.
3 büyükler içinde bakıldığında aziz yıldırım'dır şüphesiz, kızmak gücenmek yok. daha 10 sene önce başkan seçilirken hedefini fenerbahçe'yi şampiyon ya da büyük kulüp yapmak olarak değil, "galatasaray'ı bir daha şampiyon yapmamak" olarak koyan ve bunu en yakın çevresine defalarca tekrar eden bir insan evladıyla bu konuda dalga geçilmesi normaldir, kendisi gereken ayarı sahada zaten almıştır.
bir de şöyle büyük, yok taraftar kartı, yok şu kadar gelir bık bık diyenlerle başkanlığı bıraktığı ya da başkanlık koltuğundan indirildiği günden sonra konuşalım bu konuları. henüz arkasında birşey bıraktığı yoktur, cebinden havaya bu kadar para saçan birisi de bıraktıktan sonra kaşıkla verdiğini kepçeyle alır mı bekleyip göreceğiz...
türkiye şartlarında kaşık ile değil kepçeler ile veren başkan aynı zamanda yaptığı tesisleri fenerbahçe adamış, ankara da yaptığı tesisi 20 milyon dolara satarsa yönetim kurulumuz ben talibim demiştir. çocuklarımın rızkını bu kulüpte bırakmam diyen başkanlar ile karıştırılmaması gerekir.
bazı fanatiklere kaşıklı kepçeli, bol dolarlı rüyalar gördüren, fb adına ne işler yaptığını bilmedikleri için el üstünde taşıdıkları, kendi tuttuğu adamlara kendini geri getirtmek için yürüyüş yaptıran, bütün bunların karşılığında 2 senede bir mayıs akşamlarını galatasaray şampiyonluğu görerek geçiren şahsiyettir...
aziz yıldırım başlığı altına yapılacak tanımı başlık olarak açıp, aziz yıldırım'ın başkanlığını yaptığı takımın kendi tuttuğu takıma 10 senedir içerde dışarda koyduğu gerçeğini değiştiremeyen kediciğin kürdili hicazkar makamda miyavlamasıdır.
bu aziz yıldırım kompleksi nedendir biliyoruz hepimiz. sadece fenerbahçe'nin değil, türk futbolunun patronu olmuş bir adamın fenerbahçeli olması ne kadar acıtsada bu acıya dayanmalı yüreğin, alışmalısın artık. milyonlarca dolar vergi borcu olup hala teberrulu bilet satan, devlete peşkeş çekilen ihalelerle stadyum sahibi olmaya çalışan bir takımın taraftarı olmaktan hiç utanmıyorsan, türk sporu için senin kulübünün 100 yılda vermediği mücadeleyi 10 yıldır veren adama itaat edeceksin, itaat etmeyi öğreneceksin ki bu ülkede itaat edilenler de bir boka yaramaya başlasın, kolundaki saati tribüne gösterip ucuz şovlar yaparak çoluğu çocuğu artık kandırmasın değil mi?
6 galatasaray şampiyonluğu bir yana bir mayıs akşamı (o zamanlar) 23 senedir hasretiyle yanıp tutuştuğu kupanın finalinde galatasaray'dan 5 yiyip evine yollanmışlığı da vardır bu başkanın. vay be 27 olmuş bu sene... demek ki neymiş kaşınmaya gerek yokmuş.
on senedir kadıköy'de ebedi rezaleti gören başkandır, tabi buna karşılık kadıköy'de kalesinde en çok gol gören kaleci başlığı altında mondragon'a yer verebiliriz ama gerek yok, ayrıca şampiyonluk lafının geçtiği yerde ...ehe olm 27 sene kupa alamadınız len ahaha savunması gelir.*
hiç tartışmaya gerek yok, ilhan cavcav' dır. 1978 yılından beri gençlerbirliği başkanı olan cavcav 4 trabzon, 9 fenerbahçe, 8 beşiktaş şampiyonluğuna karşın 11 galatasaray şampiyonluğu görmüştür.
