bugün

Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır....
Mısranın ne demek olduğunu kimse bilmiyor galiba. Herkes şiirin tamamını paylaşmış. Gerçi başlıkta da bariz bir anlatım bozukluğu var ama her neyse... En çok etkilendiğim şiir mısrası:

"Bir selama değmeyen aşka ölüm yakışır. " (bahtiyar vahapzade)
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

Bedri Rahmi EYUBOĞLU
görsel
Açma pencereleri perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
"günün aydın, akşamın iyi olsun" diyen biri olmalı.
bir telefon çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.
yoksa, zor değil, hiç zor değil,
demli çayı bardakta karıştırıp,
bir başına yudumlamak doyasıya.

ama "çay'a kaç şeker alırsın?"
diye soran bir ses olmalı ya ara sıra.

can yücel.
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda
hangi şarkıyı duysam bizim için söylenmiş sanki..

cemal süreya- biliyorum sana giden
işgaldeki hali sakın unutma
Atatürk’e dil uzatma şerefsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.

Neyzen Teyfik
Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
Hepsi ağzıma sıçtı..
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar.
Mevsimin suçu yok yokluğun soğuk.
Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!.
kızıl saçlı kıza.
Ayrılık unutanlara mahsus.
Ben sana mecburum, bilemezsin.
insan, öleceğini
bile bile
nasıl yaşar?

Ya çıldırır
ya da öleceğini
unutur…”
Sana bakmak
Bütün rastlantıları reddedip
Bir mucizeyi anlamaktır
Sana bakmak
Allah'a inanmaktır.
"Bahçıvansın biberin yok
Dalyaraksın haberin yok..."
"ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz
ya dünyamıza inecek ölüm!"
Zamanının siyasi atmosferini ne de güzel anlatmış Nazım...
"Karanlık, ciğeri çıkana kadar ağladı. Duyulmadı."
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum, tuttukça güçleniyorum.
Başucumda bir sen varsın bir de evren,
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi,
yalnızlığım benim çoğul türkülerim,
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.
'Etkilenilen' ya da 'etkileyen' misra;
Ve tıpkı o eski , acıklı hikâyelerdeki yalınayak, karlı yollara düşmüş, yetim bir çocuk gibi bu yürek... "
Ve Ahmet Arif seslenir leylasına:

Sevdigim çaresizliğimden gayrı,
Hiç bir kabahatim yok benim..
Aşına
Ekmeğine
Kahrına
Karanlığına
Özlemine
Umuduna Kat beni....
‘Ne doğan güne hükmüm geçer ne halden anlayan bulunur.’
Ah eylediğim serv-i hıramanın içindir.