gün gibi açık ortada olan gerçektir. insanın kendini anlamlandırmak için bir sözde yaratana inanmaya çalışması, mantıkla uyuşmayan dini doktrinlere uyup "dinimiz böyle buyuruyor dinde mantık aranmaz" gibi sözler söylemesi, yargılamadan kendine aşılanmış inancı kabul etmesi akıl işi değildir. öncelikle aklımız varsa ve düşünebiliyorsak bunu kullanmamız lazım. bize enjekte edilen düşünceleri kabullenmeden önce aklımızın süzgecinden geçirip kabullenmemiz lazım. "aklın var ama her şeyide kurcalayıp durma dinde mantık arama" demenin ayaklarını kullanma , ellerini kullanma, gözlerini kullanma kapat demekten hiç farkı yok. bir başka deyişle benim BMW 330 i im olacak ama otobanda 240 yapmıyacağım. böyle bir şey yok... eğer aklımızı kullanıyor ve hala bu dini doktrinleri kabullenmeye devam ediyorsak aklımızı yeterince kullanamıyoruz ya da aklımızın kapasitesi budur demektir.
soru: ruh hakkında ne düşünüyorsunuz?
ateistin cevabı: eee ruh diye bir şey yoktur. her şey maddeden ibarettir. duygular ve hisler de birer nörolojik hadiseden başka bir şey değillerdir. öldüğümüzde, fiziksel olarak sinir hücrelerimiz de yok olduğundan bir şey hissedemez hale geliriz. öyle gider işte. toprakta eririz. soooraaa. öyle gider işte. ehe.
Bu zekilik karşısında dilim tutuldu ne diyeyim. vallaha bravo. *
en zeki insanlar mı değiller mi bilmiyorum ama zekası konusunda zerre kadar tevazu göstermeyen insanlardır ateistler. zaten tahminimce ateizm de bundan kaynaklanıyor. insan kendi zekasının sınırları olduğunu kabul ederse "ilah" konusundaki olguda-ateistlerin yaptığı gibi- işe en tepeden başlamıyor. allah'ın varlığını direkt olarak sorgulamak yerine, yeryüzünde -kendi aklının daha hakim olduğu bir alanda- allah'ın işaretlerini görüp inanç dünyasını buna göre kuruyor. ya da ailesinden gelen inancı kabul ediyor. ateistler ise insan aklını ilahlaştırdıklarının farkına varmadan inanan insanların metodlarını kibirli bir biçimde sorguluyor. zaten allah kur'an-ı kerim'de de inançsızlığın kibirden ileri geldiğini bildiriyor. yani ateistlerin kendilerini evrenin en zeki mahlukları olarak tanımlamalarıyla, inançsızlıkları arasında sıkı bir ilişki var.
maalesef öyle. en zeki en araştırmacı olarak devam ettirilebilir de. bilim adamlarının büyük çoğunluğunun inanmaması da bunun örneği. bir harun yahya ile bir richard dawkins karşılaştırmasında dahi * richard her anlamda bizim harun'u tepeler lan.
herşeye bir cevap bulabileceklerini, herkesle-şeyle mücadele edebileceklerini düşünen, kendi organizmalarındaki en ufak bir aksaklığın bile ölümlerini getirebileceğini anlayamayan, sonra da kendilerini yaradanla mücadeleye tutuşan saplantılı ruh hastalarının söylevidir.
not: düşününki bir insan sözgelimi günde 40000 kez nefes alıyor, bir o kadar da geri veriyor. bunu yaparken 4000 kez de yutkunuyor diyelim. bu mekanizmanın aksaması demek günde yaklaşık 3000 kez boğulma tehlikesi atlatmak demek, insan bedeninin uyuduğunu hesaba da katmadım hadi güzel hatrınıza, kendi kendine yutkunmayı bile beceremeyen eey gafil! allahla eşit şartlarda olduğunu hatta onun yok olduğunu söylemek, idda etmek senin ne haddine, o senin genzine bile hükmederken, vucudunun neresine hükmedemeyeceğini söylüyorsun, el insaf...
bence en zeki değilde en adi, en yavşak en beyinsiz insanlardır ateistler. çünkü bunlar öyle bir kibir sahibi olmuşardır ki kendilerini en zeki ilan ederek allah a inanan herkesi aşağılarlar. kusura bakmayın beyinsiz et torbaları bu başlığa, bu söz adam akıllı bir cevap verilmesi imkansızdır. kendiniz gibi herkesin ateist olacağını beklemeyin. böyle cümlelerle, böyle sözlerle ancak kendi kendinizi avutursunnuz. normalde zekaya göre insanları sınıflandırmak yanlıştır. herkesin zekası kendine göre fakat bu sözü söyleyen bir ateist daha doğrusu bir embesil maalesefki tüm insani duygularını yitirmiştir. insanların hayvanlardan en büyük farkları zekaları ve manevi duygularıdır. bir insan daha doğrusu insan görünümlü ruhsuz bir hayvan bu sözü söyleyerek kendini üstün görür. biz allaha inanıyoruz, gerizekalı değiliz. böyle bir söze bu kadar yazmakda akıl işi değildi. lakin bazı insanların sabrını o kadar taşırıyorsunuz ki.
allah a inanmayarak maneviyatınızı yok ederek ve de kendinizi hayvandan farklı biri olarak görmüyorsanız bence siz gerizekalısınızdır. ben hayvan değilim, hiçbir insan hayvan değil ama gerçek şu ki bu ateistler hele de bu sözü söyleyen kşilerin maymundan bir farkı yoktur. hadi giddin hayvanat bahçeindeki maymun kardeşlerinizle oynayın, burada insanların inancına sataşmayın en gerizekalı ateist insanlar sizi.
ateistler araştırıp irdeleyerek inanmamaya karar vermişlerdir, yani inanmamak için bir sebepleri vardır; oysa inananlar körü körüne, sadece öyle buyruldu diye inanırlar. kendi fikirleri, sebepleri yoktur. bu yüzden koyun deniyor zaten.
bir hayranının peyami safa ya sorduğu soru;
- sizin gibi bir üstadın, allah a inanmasını hayretle karşılıyorum
peyami safa;
- unutmayınki alimler, bilginler, dehalar arasında allah a inanan çoktur, eşekler arasındaysa hiç yoktur
kıssadan hisselik anekdot.
ateistleri sorguladıkları için akıllı, allah a inananları ise inandıkları için koyun ilan edenler ise düpedüz orospu çocuğudur. biz zekiyiz diyerek ortalıkta dolaşın millet sizin gibi malların ne olduğunu iyi biliyor.
zekilik sadece sorgulama mekanizmasının normal insanlardan daha önde bulunmasıdır, bundan yola çıkarak insanların tanrı diye nitelendirdiği ilahı bile sorgulayan insan zekidir. bir kimsenin soru sorması ve o sorulara cevap alma isteği her ne kadar fazlaysa o kadar zekidir.
biri en zeki hayvan yunustur demiş: insan. diğeri tahsil cehaleti alır eşeklik baki kalır demiş: okumayla en fazla akıllı olursun, zeki olamazsın.
kısacası fazladan düşünmeye üşenmeyen insan zekidir.
edit: yazım hataları.