biricik fetoş hocası tayyip'e beddua edince cemaatini satmış yazar.
sen cemaatten çıksan nolur çıkmasan nolur. aynı sakızın çileklisisin de neyin tribinde taraf değiştirmiş nidalarıyla minicik akl-ı seliminle ahkam kesiyorsun?
tarafı olduğun iki yer de bir halta yaramaz mecralar. kendin referanslarla yaşadığın hayatının da bir halta benzediğini sanmamakla birlikte, referans dediğin torpille kul hakkını çatır çutur yerken bana gelip de dindar ahkamı kesemezsin güzel kardeşim.
kendim de hali hazırda başakşehirde, stadın 30 metre yanında oturmaktayım, bina başakşehir sporun stadı ve antreman sahasını görüyor.
galatasaray maçına sabahın köründe fırtınada nasıl hazırlandıklarını gördüm.
bir yan sahada 2 kat montla antreman sahasında hafif koşma temposuyla gıdım gıdım koşan galatasaray'ı gördüm.
ve dedim ki: skerim böyle galatasaray'ı!
nitekim akşam ki maçta hak eden maçı aldı.
evet önce komşumu destekliyorum. galatasray dan tiksiniyorum çünkü mason teşekkülü. ama maalesef bir takımı bir kere tutunca fanatizm insanın kanına işliyor.
ayrıca tayyip i sevmiyorum. hiçbir siyasetçiyi sevmiyorum. benim seçtiğim adamlar benim 5 katım parayı havadan aldıkça, meclis lokantasında pür et yemekleri 2 tl oldukça, bir vekil olan ömrü billah maddi açıdan rahat oldukça, halk için bir bok yapmayıp mecliste uyuyup duran vekiller oldukça, liyakatsiz bakanlar devletin en üst noktasında oldukça bana bir allah'ın kulu o siyasetçileri sevdiremez.
sevmiyorum, sadece bir bataklık gölünde dipteki çamur yerine üstteki kirli suyu daha sağlıklı buluyorum, hepsi bu.
hepimiz, bu rahatla hayat yaşayan hırbolar ve avanelerinin dışındaki herkes, bir kaç imtiyazlı geçmişten gelme zengin hariç "mağduruz" ve maalesef bu adamların eline kalmış durumdayız.
ama şunu düşünün, asla göz ardı etmeyin ve her gün tekrar edip biraz daha sakinleşin: "biz bunlara layığız ve rabbimiz bunları bizim başımıza getirdi." zira bu düşünce, bu mantık olmazsa o meclisteki her bir adamı gasp etmek için her fırsatı aradım.
oha lan konu nereye gedi.
siyasetçileri, vekilleri sevdiğim yalan! tek gerçek vekillerin refahı, halkın mağduriyeti ve halkın bunu hak ettiği.
Biz bayaa küçükken mürebbiye tipli bi teyze sunardı bu programı. Kanıt isimli programı sunan "hiç bir cinayet mükemmel değildir." Diyen teyzeyle aynı kişi sanırım.
Yamuluyorsam duzeltin.
Edit: "kusursuz cinayet yoktur."muş doğrusu. n dakota'ya teşekkürler.
muhammedist olması dışında sevdiğim bir yazar. ama muhammedist işte torununun torunu zamanında böyle bi akım kalmayacak gerçi. o yüzden muhammedist geleneğin ailesindeki son temsilcilerinden.