misal, küçükken ninemin peşinden sabahın beşinde yarı uykulu gidip de yediğim üzümün lezzetini hala bulamadım ya da en uç dallarına kadar çıkmayı göze alıp da yediğim eriğin, dutun, zerdalinin lezzetine ulaşabilenine henüz rastlamadım.
sırrı pahasında değil koparılması uygun olan saatinde ve dalından yemede. üzümü dalından koparmanın vaktinin gün henüz doğmaya yüz tutmamışken olduğunu söylerdi ninem. ve o lezzeti anımsadığımda haklıydı diyorum kesinlikle haklıydı.
arkadaş, bir dağ başında, dakikada 20-30 şimşek çakan fırtınalı bir gecede, senden başka da araba yokken, zirveye gelince farları kapatmalı, motoru durdurmalı, bir cigara yakmalısın. dağı dinle, geceyi dinle, göğü dinle, suyu dinle.