Sesine mühim bir eda vererek ağır ağır mırıldandı:
-Bana öyle geliyor ki, hakikaten yapabileceğimiz bir tek iş vardır, o da ölmek. Bak, bunu yapabiliriz ve ancak bu takdirde irademizi tam bir şey yapmakta kullanmış oluruz. Ben ne diye bu işi yapmıyorum diyeceksin! Demin söyledim ya, müthiş bir gevşeklik içindeyim. Üşeniyorum. Atalet kanunu icabı sürüklenip gidiyorum. Eeeeh!
Sabahattin Ali'den içimizdeki Şeytan. Tek bir cümleyle yarım kalacağı için paragrafı yazdım.
Entryi buraya girdim ama başka başlıkta gözüktü. Ben de anlamadım.
(bkz: frank'ın 3 kere ağzına 3 kere burnuna vermek)