21.
1919 yılı mayıs'ının 19. günü samsun'a çıktım.
(nutuk)
20.
Yerim seni ÖSS. Kitap güzele benziyor. Hemen okumaya başlıyorum.
19.
Gözlerim ileri derece miyop olup ustelik gozlukte kullanmayinca, insan mutlulugu uzaklarda arayamiyor...
18.
Bu kitap kelimenin tam anlamıyla, bir vasiyetin yerine getirilmesidir.
(Ailenin, özel mülkiyetin ve devletin kökeni- Friedrich Engels )
18.
gündüz hava, dağların güneşe dönük yamaÇlarında, bir Çocuk nefesi kadar yumuşak ve güzeldi. ( cengiz aytmatov- dişi kurdun rüyaları).
14.
savaşta gerçek, buluttan bir örtüye bürünmelidir. -winston churchill
Normandiya çayırlarında çimenler yeşeriyor ve martılar, ilkbahar hazırlığı için toprağı sürmekte olan köylülerin sabanını izliyorlardı.
13.
firmaların üretim kapasitesi ile sınırlı olarak üretim miktarını artırıp azaltabildiği kısa dönemde arz, çok kısa döneme göre daha esnektir.
12.
'insanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur, ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmaz.'' Maya Angelou
Adam Fawer - empati.
10.
şahane bir aşk, çoğu zaman harcanmış bir hayat demektir.
9.
tam salvatore'yi geçmek üzereydim ki kız kardeşimin çığlık çığlığa bağırdığını duydum.
niccolo ammaniti - korkuyorum
8.
Aşk devrimcidir.
Otorite, düzen, nizam tanımaz.
can dündar aşka veda.
7.
Hic suphesiz sosyal medya kanallarinin ortaya cikmasi ile iletisim alanina dair bilgilerimiz kokten bir degisime ugradi.
6.
it is quite hot in the car but it seems as if the cold, dry air outside has gone right through my body and chilled me to the marrow.
5.
bugün annem öldü.
albert camus - yabancı.
4.
Niceleri kendi zincirlerini çözemezlerde dostlarının azatçısıdırlar.
3.
küçük anne, güzel bir anneydi. çocuğunun doğumu yaklaşınca bütün genç anneler gibi:
-çocuğumun kız olmasını istiyorum,
diyordu. ama içinden hep bir erkek çocuk bekliyordu. sarı saçlı, mavi gözlü, pembe yüzlü bir oğlan.
edit:tek adam'dan.
2.
bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. unutamamak. belleğin kaçınılmaz intikamı. herhangi bir iz taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır.*