kaderin bitmek tükenmek bilmeyen oyunlarından bir tanesi.
hep içimde ukte kamıştır bu forward mail olayı. insanlar neden gönderir birbirlerine sürekli? hiç mi üşenmez? bir diğer husus; ne gerek var böyle bir şeye?
"gel hacı, iki lafın belini kıralım" masum yalanıyla bu insanları karşıma alıp, konuyu etraflıca konuşmayı istedim hep. "neden" diye sormayı... sonra vazgeçtim. derken, en yakın arkadaşımlardan birinden gelen forward mail beni şok etti. daha önce normal mail bile göndermemişti hiç. sevdiğim insanların güvende olmadığını hissettim. bir şeyler yapmalıydım.
"bill gates servetini dağıtıyor
microsoft'un sahibi bill gates servetini dağıtıyor. eğer bu maili sen de listendekilere gönderirsen 2654,32 $ kazanacaksın. valla bak. ben yaptım, bir hafta sonra mailimden bana ulaştılar. ve çekimi gönderdiler. kaynımın oğlu ve kuzenim de kazanmış da, saklıyorlarmış kazandıklarını. hınzırlar. var mı lan yemek tek başına. onlara da 1654,87 $ vermişler. avukat arkadaşım var bi sakıncası yok dedi..."
ana fikri bu mailin. imla hatalarını göz önüne aldığımızda bu kolpayı yayanın bir sözlük yazarı olmadığı anlaşılıyor. sevindim. avukat kısmının mevzuyla alakasını çözemesem de, mailin sonunda "inanmıyorsanız arayın" kıvamında bir cümleyle bazı isim ve telefon numaraları vardı. arayıp "en yakın arkadaşımı bile kandırdınız ibneler" şeklinde sinirlenecektim. 532'li olanı aradım.
- alo.
+ ne bu forward mail olayı hocam böyle, milleti kandırmaya utanmıyo musunuz?
- beyfendi ne diyosunuz. ne maili.
+ sizin adınız şu şu değil mi?
- hayır beyfendi benim adım bu, fahrettin bey lisesi'nde beden eğitimi öğretmeniyim.
+ o zaman bırakın rahat-hazrol yaptırmayı da çocuklar top oynasın biraz...
çat!...
en azından "hocam" şeklinde hitap ettiğim birinin gerçekten hoca çıkması mutluluk verici. ama beden hocası işte, amuda kalk, şınav-mekik. gönlümüzce top oynayamadık lisede. şınav çekmekten yere yığılıp rezil olduk kızlara. gol atıp işaret parmağıyla öpücük göndermek varken. bize zarlar hep hileli amına koyim. sikerim forward mailini. zaten yılandan korkmam, yalandan korktuğum kadar. felsefem budur.