insanları tanımanıza yol açan hededir. içinizi açarsınız sırlarınızı anlatırsınız yanınızdadır, bigün nedensiz küser size yani belkide nedeni vardırda söylemiyordur size, ama arkadaşınızı tanıyorsanız daha öncede babasına, kuzenine 3-5 ay nedensiz yani saçma sapan nedenlerle küstüğünü biliyorsanız. Pek umursamazsınız, siniri geçer diye düşünürsünüz. Gel zaman git zaman babanız hastalanır, hastaneye yatar kime haber vereceksiniz arkadaşınıza yönelirsiniz sadece bir ' geçmiş olsun' alırsınız, sizi üzen bu değildir aslında zamanında annenizi babanızı çok seven arayan soran bu kişi arkasını döner size, üzülürsünüz. Ama eskiden sizin başka arkadaşlarınız olmasına içerleyen bu dost ' bigün onlar gidecek ben kalıcam' demiştir ama babanız hastanede yatarken o gitmesi beklenen herkes tek tek sizi ve ailenizi aramıştır. işte dost kazığı budur.
Sizin en son ' itirafınız' da eski sevgilinizin eskiden en yakın arkadaşı olan kişiyle hala görüştüğünüzü yazmanız üzerine ve sadece 3-5 saat geçmesinden sonra eski dostunuz ve eski sevgilinizin konuşmaya başlaması dost kazığı değildir. Hatta ilerletip kanka ayağına bağlamaları dost kazığı değil, hele hele eski dostunuzun eski sevginiz hakkında zamanında 'ezik, salak, sana yakışmıyordu, aman bırak o sorunluyu vs vs' gibi sözlerini duyup kanka olmaları dost kazığı değildir.
insanı derinden etkiler. çok güvenirsin onun için belki de çok fedakarlık yaparsın hep yanında olursun ama o seni bir çıkar için bırakıp gider daha doğrusu kazık atar.
sevgilinin terk etmesi kazık atması pek koymaz ama dostun ki çok acıdır...
o güzel kazığı yedikten, bir süre mesafeli durduktan sonra tekrar o kişiyle yine arkadaş olmak ( tabi eskisi kadar sıkı fıkı değilsinizdir ya da sırlarınızı artık ona anlatmazsınız ) ondan alınabilecek en iyi intikamdır. deneyin hoş oluyor. o kazık atan arkadaş iyiliğiniz ve onu hoş görebilme olgunluğunuz altında öyle bir eziliyor ki. değmeyin keyfinize. (bkz: kötülüğe iyilikle karşılık vermek) bu olsa gerek.
Arkadan vurmak deyiminin yaşanarak öğrenildiği durum. Öyle can yakar ki yara izi gibi sızlar durur. Aslında suçlu olmasa da insan yıllar boyu bunun izini taşır. Kimseye güvenemez, derdini paylaşamaz. Kazanan kötülüğü yapan olur.
diğer arkadaşlara anlatılıp da destek beklendiğinde "siktiret ya, boşver oğlum, takma kafana" benzeri cümlelerle karşılaşıldığında çok daha ağrınıza gidecek durumdur. "sahiden en yakınım oymuş lan" dedirtir. kalbinizde tarifi mümkün olmayan bir boşluk ve gelecekte güvenme zorluğu yaşatacak durumdur. zaten uzak arkadaştan kazık yenmez, onun attığına kazık denmez.
hayatınızın amına koyan durumdur. çocukluktan beri arkadaşınızdır, artık arkadaş tanımı size yavan gelir. çünkü o, aynı anne babadan olmasanız bile sizin kardeşinizdir. daha doğrusu siz öyle görürsünüz. ne zaman zora düşse, yanında ilk gördüğü kişi sizsinizdir. ilk aşık olduğu kızı, ona yakınlaştıran kişi yine sizsinizdir. kız buna siktir çektiğinde bile biraları kapıp evine giden yine sizsinizdir. bir yere giderken onsuz hayatta gitmem dediğiniz kişidir bu adam. ne zaman düşse onu kaldıran yine siz olmuşsunuzdur. ama meğerse o, sizin değerinizi hiçbir zaman anlamamıştır. sonra diğer bir dostunuzdan öğrenirsiniz ki bu adam, arkanızdan demediğini bırakmamış. içtiğiniz kolada bile kusur bulabilmiş. inanamazsınız, ama doğrudur işte amk. yaşadığınız onca anılar varken, bu adamın sadece çıkarcı, egoist bir adam olduğunu anlarsınız. sizin başarısızlığına bile sevinmiş bir adamdır. sevgilinize bile göz koymuş bir adamdır ulan bu. bunu yine başkasından duymak ... yüzünüz kızarır. kendinize, hayata her şeye küfür edersiniz. gözlerinize hakim olursunuz. sadece bu ihaneti daha doğrusu ihanetleri duyduğunuzda yaptığınız bir sigara yakmak olur. sigara nasıl tükeniyorsa, ona karşı duyduğunuz kardeşlik, arkadaşlık duygularınız tükenir. nefret bile edemezsiniz. sigara bittiğinde yeni bir sigara yakmak içinizden gelmez. sigarayı boşluğa fırlatırsınız. gecenin karanlığına karışıp evin yolunu tutarsınız.
--spoiler--
dostluklar kardan adam gibidir, eriyecekleri bile bile inşa edilir.
--spoiler--
çok acı bir durumdur. özellikle onu kardeşiniz gibi görüyorken aslında onun sizi öyle görmemesi ve size rastgele bir insanmışsınız gibi davranması fena koyar insana.
kötü bir hadisedir. karşınızdaki kişiyi gözünüzde büyüttüğünüzü, onu olması gerekenden çok yüksek yerlere koyduğunuzu, onun için yaptığınız fedakarlıkların hiçbirine değmediğini fark edersiniz çok geç olunca.
kendi derinliklerine inmene sebep olur,iyi de olur.
arkanı kollayarak yaşamayı öğretir,iyi de olur..
şeytanla işbirliği yapan tek canlı insandır,bunu
öğrenmek iyi olur..çünkü sen de insansın,aynı ha
tayı yapmamayı öğretir,iyi olur..
en yakın arkadaşa kazık atmak diye bişey var.
aşık olmuştum desem yaptığım şeyi makul göstermiş olmam biliyorum ama cidden bazen insanın gözü başka bişey görmüyo. tabi sonra arkadaşım öğrendi, epey soğuduk birbirimizden ama zamanla hallettik. seviyoruz birbirimizi yani, birbirimizin hayatındaki yerlerimiz yadsınamayacak kadar büyük.
şimdi düşünüyorum da o bana yapsa ben onu affeder miydim diye, affetmezdim sanırım. özellikle zamanında aşık olduğum biriyse hayatta affetmezdim, ki kızcağız çok acı çekmişti.
yine de, o bana yapsa onu silmekle kalmaz, intikam alırdım.
ne iğrenç bi insanmışım lan. şimdi yapar mısın desen yapmam, o ayrı.
hayatta alınabilecek en iyi derslerdendir. arkadaş seçmekten ziyade, yıllar geçse de insanları tanımanın ne kadar zor olduğunu öğreten bir olaydır.
bir benzeri için;
(bkz: sevgiliden kazık yemek)
