en yakın arkadaş ile cinsler aynı ise problemin kralı ortadadır.
+ abdullah abi sana birşey söylemem gerek
- Söyle volkan
+ Abi biraz durum farklı ama
- Oğlum ben senin her halini biliyorum saklama benden
+ Abi Birinden hoşlanıyorum diyordum ya
- ee açıldın mı ?
+ yok be abi nerdeeee !
+ Abi ben senden hoşlanıyorum ya !?
- (bkz: yapma volkan yapma)
Yok farklı cinsden ve kardeş muhabbetlerinin geçtiği kişiyse hoşlanılan kişi ; iç sesimizle '' manyak mısın lan, ayıptır. o kadar zaman beraber geçirmişssiniz, kardeş gözüyle bakmış sana. sus ilk sustuğun yerde '' bu şekilde konuşup telkin edilebiliriz.
siradan arkadas erkek: XY, siradan arkadas olan kiz: YY diye kodlanmistir.
xy: yy, canim bak egerki cem seninle birlikte olduktan sonra gotunu donup uyuyorsa bence ondan ayrilmalisin
yy: napicam ozaman xy? ben onu nasil unutucam?
xy: iliskiye girdikten sonra gotunu donup uyumayan, beraber sigara icip iki dakika konusucagin birisyle birlikte olmalisin. Ben senin arkadasinim. senin iyiligin icin soyluyorum.
yy: ama nerden bulucamki okadar iyi birini
xy: uzaklarda aramana gerek yok. yakinlarda vardir da sen farkina varamissindir.(sacma sapan kas goz hareketleriyle destekleme yapar)
en yakın arkadaş ile çok fazla beraber takılma sonucunda olağan şeydir. sevilmeyen bir insan ile sürekli birlikte farklı işlerle uğraşılırsa, bir gün uyanıldığında o kişiye farklı gözlerle bakabilir insan.
hayatdaki en zor şeylerden biridir. o seni arkadaş sanmasına rağmen sen ona deli gibi aşık olman çok zordur. karar veremezsin bazen arkadaşına onu sevdiğini söyleyip söyleyemiyeceğine. söylersen güzel arkadaşlığın biteceği söyleyemezsen kendinin biteceği bir durumdur.
dershanede tanışmıştık..
birbirimize baya bi alışmıştık..
iyi günlerimiz de eğlencenin dibine vururken, kötü günlerimizde göğüs geriyorduk zorluklara..
zamanla en iyi arkadaşı olmuştum herhalde..
birşey olsa hemen telefonum çalardı arayan 'o', ya da bir mesaj..
sanki bende beklemezdim telefonlarını.. mesajlarını..
yanındayken o yeşil gözleriyle bakınca bana solyanımda tuhaf bir şeyler kopuyordu..
bi keresinde doğum gününü unutmuştum aahh kafamaa, mesaj gelmişti telefonuma "unuttun"..
tabi ertesi gün gönlünü almayı bilmiştim.
doğum günü akşamı pankart yapıyorduk takımımıza artan boyalar çarşaflar felann havada soğuuk. neyse bitirdik geldik. birde telefonumda ne göreyim o mesaj.. ulan düşünüyorum ne yapsam ne yapsam..
gece olmuş 12:30, çıkıyorum sokağa artan çarşafa ellerim boya, gecenin yarısı o soğukta kocaman bir pankart onun için.
okuluna erken gidiyor tabi ulan ne yapsak ne yapsak, anlaşılan bu gece uyku haram bize, saat yaklaşıyor 2'ye..
evide bizim eve yarım saat, yürüyoruz tabi hocam..
neyse sonunda bitirdik yolu.. sabahın köründe evinden o güzel uykusundan uyanıp servisinin yolunu tuttuğu sokağa güzel bi şekilde asıyoruz pankartı (tabi birde çiçek düşünüyoruz ama çözemedik be çiçeği)..
güneş doğuyor ufuklarda.. vakti geldii.. solyanım şuanda olduğu gibi hızlı bir şekilde çarpıyor..
aklımdada ufak bir düşünce çırpınıyor çıksam mı karşısına çıkmasam mı nasıl olsa pankartta imzamız da var..
neyse karşıdan gelen o güzellik.. o dalgalanan sarı saçları..
pankartı görüyor.. şaşırıyor.. yüzünde gülücükler.. pankartın ardından ben.. boynuma atlıyorr "inanılmazz.. nasıl yaptın bunu.. çook teşekkür ederim.. ilk defa böylee şöyle.." derken, duruyoruz bi yerdee vaktinin az kaldığını servisinin geleceğini söylüyor (sınavı varmışş..)
neyse anlatmıyoruz tabi gece yaptıgımızı, uyumadıgımızı.. cefası bizde kalsın hocam..
fotoğraf felan çekiniyoruz pankartla felan.. sonra topluyorum tabi..
yolluyoruz okulaaa.. gönlünü aldık değmee keyfimee..
günler geçiyor.. derken birde sevgilisi de oluyor tabi bu güzel kızın.. mesajlar felan derken daha az görüşüyoruz.. bi keresinde ayrılıyor yanında alıyorum soluğu, gözleri yaşlı, omuzumda başı..
tabi kaçar mı barışıyorlar tekrardan..
artık daha da az görüşüyoruz..
3 haftadır hiç görüşmüyoruz..
geçen mesaj atmış "noldu küstük mü, hiç arayıp sormuyorsun. unutma ben her zaman buradayım." ( tarzında birşeyler, hatırlayamıyorum tam be..)
neyse hocam fazla uzatmadan..
ben seni çok seviyorum be "kanka"..
solyanımda hala aynı duygular..
korkuyorum da karşına çıkıp konuşmaktan yakışmaz sana bolmm diyorum kendi kendime.. olur mu hiç öyle şey diyorum.. olsa bile ne derler arkanızdan düşünsenee.. hem o nasıl tepki verir ki..
elbet bir gün gelecek o gün be güzelim.. geçicem karşına haykırıcam sana layık olan en güzel cümleleri.. belki sende bekliyorsundur beni..
bunun sonunda ya sen varsın güzelim, ya da bana zindan olacak geceler, bana zindan olacak şu kahpe hayat..
kötü bir durumdur. her iki taraf için de hayal kırıklığıdır. gülüşünüze aşık olmuş, zekanıza. ama olmaz, olamaz. geçen yine buluştuk, "zeki bir sevgilim olsa.." dedi gözümün içine bakarak. "bulursun bir gün." dedim. "yaa.." dedi, "öyle öyle.." dermiş gibi. biliyorum, üzülüyor. 2 sene oldu bana söyleyeli, kabul etmedim. "neden" dedi, "ciddiyim ben, seninle olamam" dedim. şimdi sevgilisi falan var, haziranda mesaj attı; "ders çalışıcam yazın konuşuruz demiştin, rahatsız etmiyorum dimi ?" yazmış. çüş, bu arada güldüm. yazın konuşuruz demişim çocuğa. * o da beklemiş.. neyse..
kaçınılmaz sondur. erkek ve kadının "asla" samimi arkadaş olamayacağı gerçeğini bir kez daha gözler önüne serer. şimdi "hadi lan oradan" diyenleri, birkaç ay sonra görürüm ben.
Sevdiğine kavuşulursa en uzun sürebilecek ilişkilerden birisi olmaya adaydır. insanın karşısındakini tanımadan etmeden "Aşık oldum ben yua" demesi saçmadır. ilk görüşte "Aşk" tamamıyla bir bullshit'dir. Olsa olsa hoşlantıdır. Kişi eğer kendisini birinin yanında mutlu, huzurlu, güvende hissediyorsa, onunla konuşmaktan zevk alıyorsa, o kişi olmayınca bir parçasının eksik olduğunu anlıyorsa aşık demektir. Ki bu iş de öyle ilk görüşte olacak bir iş değil.
küsersin, görüşmezsin olur biter. o da sana karşı bişeyler hissediyorsa kovalar yakalar sevgili olursunuz. onun için önemsiz biriysen veya duygusal olaraktan bir şeyler hissetmiyorsa sana karşı o zamanda acı çekmekten kurtulmuş olur yeni denizlere yelken acarsın. kolay gelsin şimdiden.