"...Arkadas oLduktan sonra yavas yavas sana iLiskiLeRimi, sevdigim, hosLandigim kizLaRi anlatirken birgun o kizLaRi senin kiskanicagin hic akLima geLiR miydi acaba? Hayatimda bana en cok aci veren, en mutLu eden kizLaRi/erkekleri, her seyimi senle payLasirken seni cok mu dost gordum de daha once sana hic boyle bakmadim acaba? nefret ettigimiz biri sayesinde bu duruma geLecegimizi hic dusunur muydun? ben hic dusunmedim, sana o gozLe hic bakmadim ki...
Birbirimizin degerini anlamak icin kaybetme tehLikesini yasamamiz gerekiyormus sanirim... o gunleri kimse hicbir zaman ne akLimdan ne kaLbimden siLemeyecek, ben hicbir kiz icin bir hafta uykusuz kaLmadim; uzuLdum, agLadim, cok kavga ettim ama bir hafta Ruh gibi doLanmadim. o bir hafta icinde ne yedigim yemegin tadini aLdim, ne ictigim suyun; sanki büyük bir gercek bir ok gibi kaLbime batiriLiyordu, icimden biri "Sen onsuz bir hicsin" diye haykiriyordu. Nereye gitsem bu ses hep benLeydi ve engeLLenemez bir sekiLde beLLi etmeye basLamistim da zamanla, eLimde degildi.
utana sikiLa bir ask yasamak o kadar kotu bir seydi ki, usteLik karsiLigini aLamama korkusu da varken. diger taraftan bir suru iLiski icinde sikisip kaLmisken, her taraftan birileri ustune geLirken sadece seni dusunmem, kimseyi umursamamam zaten her seyi acikLamiyor muydu ki? Seni seviyordum bu engeLLenemezdi. engellemeyi cok denedik ama yapamadik, iyi ki de yapamamisiz; ben dost most oLamazdim senle o saatten sonra, kaLbim farkLi carpiyordu cunku. senin geLmeni bekLiyordum hep, senden 1 saniye biLe ayriLmak istemiyordum, kimse iLgiLendirmiyordu beni. bundan buyuk bir ask oLabiLir miydi ki? Ask degiL ki tapma gibi bir sey oLsa gerek. sensiz nefes aLamadigima gore beni sen yarattin; yaradanim sensen sensizLigi nasiL goze aLabiLirim ki?" dedirten, gercek aski bulmanizi saglayabilecek durumdur.
yaklaşık 15 ay önce başıma gelen, hayatımın aşkının belli olduğu durum. ve gerçekten birbirilerini anlayan, tamamlayan ve birlikte güzel vakit geçiren böyle bir arkadaşlığı olan herkese tavsiye edebileceğim ilişki. ve mutlaka geç kalınmaması önemle hatırlatılır...
en yakin arkadasinizla her seyi paylasmissinizdir ve sonrasinda bir sekilde bir hata yaparsiniz kaybetme korkusu ona olan askinizi yuzeye cikarir, asik olmussunuzdur ne o size itiraf edebilmektedir ne de siz ona belli etmeye cesaret edebilirsiniz, hayatini bilirsiniz asklarini bilirsiniz kime karsi o an ne hissediyor kiminle cikiyor her seyi bilirsiniz dahasi butun iliskilerinde her sorununda size danismistir baskasina olan askini sizinle paylasmistir siz her seyi unutursunuz zamanla en yakin arkadasinizin ruh esiniz oldugunu fark edersiniz ancak hic suphesiz kavga da edersiniz anlayissiz olmayi denersiniz yine de onun ayriliginin acisini bile onla paylasir daha cok baglanirsiniz, bilirsiniz daha once cok kimse sizin icin cok sey olmustur ama hickimse onun oldugu gibi her seyiniz olamamistir. evet cok riskli bir durumdur, hakkinda cok fazla sey bilmek sanildiginin aksine kotudur, kiskancliklar fazladir vakti zamaninda bi baskasi icin soylemis oldugu sarkiyi dinlemesi bile sizi oldukca olumsuz etkiler, yine de bildiginiz bir sey vardir, sizin icin zaman hep ilactir, zamanla cozulemeyecek sorununuz yoktur butun yaralariniz iyilesir cunku onsuz yasayamayacaginizi bilirsiniz onu kaybetmeyi ise sadece onun icin iyi olacaksa goze alabilirsiniz. *
eğer arkadaşınız size herşeyini anlattıysa, ağladıysa yanınızda, özlemini, derdini paylaştıysa sizinle, olur insanlık halidir sizde ona aşık olduysanız bi durup düşünülesi durumdur bu. şimdiye bakmak lazımdır,aşk mı daha mühimdir arkadaşlık mı? aşk hayati bir konudur insan hayatında ama aşk olmadığında hep arkadaşlar vardır yanınızda, aşka bazen arkadaşlığa her zaman ihtiyacınız vardır. durup düşünmeli en doğru kararı buna göre verilmelidir.
çok paradox bir durumdur içinden çıkamazsınız asla, çözmeye çalışmak yerine unutmayı tercih etmelisiniz. aksini denemeye kalkarsanız; hem en yakın arkadaşınızdan olur, hem de diğer insanların gözünde sıfırın altına inersiniz.
aslında işin aslı bundan yıllar önce filizlenmiş gelgelelim görmek ve bakmak farkı sevgi ve dostluk kavramlarının birbirini görmesini engellemiş..durum öyle bir hal almışki bir yanda çok sevilen can ciğer kuzu sarması dostluk,diğer yanda içi içine sığmayan ama herşeyi kendi içinde yaşayan bir yürek bir yangın yeri ki tutuşmuş her yer.fark edilemeyen bu gerçek öğrenildiğindeyse derin bir boşluk...
yakın arkadaşlığın başrollerinde karşı cins varsa, bu yanlış gibi görünen zor duyguya ulaşmak çok olası bir durum. çünkü çoğu insan bu durumda nasıl davranabileceğini bilmiyor, vitesi boşa bırakıyor ve sonrasında artık duygular serbest, hisler değişik..hoşgeldin aşk..
önce bunu kişiye açarsınız,kişi gerçek dostsa bir ilişki yaşadığınızda dostluğunuzun biteceğini size anlatır sizi reddeder ve sizle dost kalır.sonra zamanla siz aslında onunla dost olduğunuzda ne kadar mutlu olduğunuzu anlayıp kalbinize söz geçirmeye başlarsınız.evet aslında hala onu herkesten daha çok seviyorsunuzdur ama artık dostunuz olarak. çok acı çekersiniz ama bu sizi zirveye taşıyan yoldur,o sevgi herşeyi aşar,fiziksel olan her şeyin üstünde bambaşka bir dünyada varolur ve bu aşkın dostluğa geri döndüğü nokta dostluğun en üst noktasıdır. onunla birlikte uyuyup karşı cins olduğunu unuttuğunuzda anlarsınız ki dostluk aşka açık ara fark atar.
önce itiraf edilmesi gereken *, ikinci aşamada vezgeçilir ve karşı tarafın anlayışlı tavrıyla toparlanılıp eskisi gibi devam edilir, o da yapılamazsa uzaklaşlır, ona daha fazla zarar verilmez..
arkadaşa aşık olmak risklerin en büyüğüdür.çünkü kazanılacak zafer ne kadar büyükse kaybedilecek olanda aynı değerdedir.biraz açmak gerekirse, eğer karşı tarafta aynı şeyleri hissediyorsa herşeyini bildiğiniz, çok iyi tanıdığınız kişiyle mükemmel bir aşk yaşarsınız ama yok size sadece arkadaş gözüyle bakmışsa hayatın anlamını kaybedersiniz bir süre.en iyi tanıdığınız insan artık yoktur hayatınızda.böyle bir şey işte.başıma geldi ordan biliyorum.