çoook uzun yıllardır yakın arkadaş değilseniz, yani şartlar gerektirdiği için birbirinize yakınlaşmış ( ne bileyim üniversite uzar denk gelirsiniz bahçede orada burada kanka olursunuz arkadaşsızlıktan ve o dönem için sizi en yakın arkadaşınız olur) iseniz ve hatun 22 yaşını geçkinse zaten eninde sonunda adam gibi bir ilişkiye başlayıp sizinle olan arkadaşlığınızın yoğunluğunu azaltacaktır belli bir zaman sonra da Lan ne işim var benim seviyeli ilişkisi olan kızla kanka olmaya deyip eski samimiyetiniz kalmayacaktır. BU yüzden içinizde tutmayın, zaten belli bir zaman sonra en yakın arkadaşlığınızdan çıkacak kız için aşkınız içinde patlamasın.
zaten hoşlanıp da başka türlü yaklaşmaya cesareti olmayan bir ergenin içinde bulunduğu durumdur.
hoşlanılan kişiyle yakın arkadaş olup da iyi anlaşabildiği güzel bir kız olduğunu görünce aşık olduğunu zannetmek diye tanımlarsak daha doğru olur. gereksiz bir durumdur, acı vericidir ve bu durum kişinin karaktersizliğiyle doğru orantılı olarak uzun sürebilir.
cok acı bir durmdumdur insan cıkmazlara girer söylesem mi sölemesem mi diye solerse en yakın arkadasını kaybetmekten(iyi kötü arkadaştık gene oda gitmesin mınakoyim) korkar söylemesse gelecek güzel günlerin olmaycağından korkar depresyona girme belirtilerindendir efem.
itiraf etmek bir hayli güçtür.Çünkü itiraf etmenin sonucunda bu güzel arkadaşlığın da bitme ihtimali büyüktür.Bunu göze alıp olumlu sonuçlarla karşılaşan da olabilir.Belki karşı taraf ta boş değildir.itirafı yok sayarak eskisi kadar tadında olmasada arkadaşlık devam edebilir.** **
eğer en yakın arkadaşın bundan haberi yok ve sevdiği biri varsa, gelip en yakın arkadaşı olduğun için, sevdiği kişiyle ilgili şeyleri sana anlattığında, içinizin kan ağlamasına neden olan olaydır.
aşık olduğunuzu söylerken bin takla atarsınız eğer o da seviyosa harika zamanlar geçirirsiniz.çünkü birbirinizi her türlü anlayabilirsiniz.ayrılma durumunda ise bikaç ay geçiş döneminden sonra yavaş yavaş eski halinize dönmeniz olasıdır.
(bkz: bir ben bilirim)
karşı tarafında gönlü olursa sonuçta mutlu olunabilecek durumdur. her iki tarafta birbirini iyi tanıdığı için davranışlar ona göre şekillenir , güzel bir ilişki yaşanabilir.
ilişkiye en zor bu tip olaylarda başlanır. ama her iki tarafta birbirini anlar. genelde böyle tip ilişkiler evlilikle biter. aşkını ilan etme olayı çok zordur. ilan ettikten sora olumsuz cevap gelirse arkadaşlığı da kaybetmek olasıdır.
eğer o arkadaş da sizi seviyorsa bu birliktelik çok uzun sürer ve bitse de hayatınızda her zaman yeri kalır. bu aşk değildir fakat aşktan daha kalıcıdır. çünkü onun kötü yanlarını da iyi yanlarını da bilirsin ve gene de onu seviyorsundur. ancak siz ona sevdiğini söylediğinizde o olumsuzsa arkadaşlığın sona ermesi muhtemeldir. yani kazanmak için kaybetmeyi göze alırım diyenler için..
insan arkadaşına hiç aşık olur mu dedirten durum. lanet olsun ki insanoğlu bunu başarıyor. söz dinletemezsin kendine çıkmaz bir sokak gibi dört dönersin söyleyemezsin için erir yersin kendi kendini günden güne zor durumdur açıkcası tanımı çok zor tarifi imkansız sadece yaşanır. ne kadar kolay olursa yaşanması artık.
daha ne denebilir ki.
belki bir kaç ekleme ancak elimden gelen.
hiç ummadık anda hiç beklemediğim bir düşünce girdabında düşlerimi dolduran biri vardı.
evet oydu ama daha önce bunun sadece dostluk ve arkadaşlığın getirdiği sevgi sanmamdandı biraz da şaşkınlığım sebebi.
anlayamadım bir türlü ve de anlatmak mümkün olmadı hiç yüzüne.
sevdim seviyordum aşıktım delicesine.
aklıma hep filmler diziler geliyor neden olmasın soruları her gece uykularımı bölüyordu.
ama biliyordum ki benim hayatımda filmlik bir yan yoktu hayat acımasızdı ve tekrarsızdı her geçen an.
insan bile bile lades der mi diyor işte aşk bu olsa gerek belki de.
boşuna değil aşkın gözünün körlüğü bir anda dilimden dökülen sözcüklerin farkına vardığımda her şey çok geçti.
ve zamanı geri alabilemem imkansızdı.
o bana "yazıklar olsun sana" dedi.
ben içimden kendime binlerce bela okudum kendime küfrettim.
evet arkadaşıma aşıktım ve dile deymişti aşkımın yüreğimdeki sancısı.
geçti gitti ama hiç bitmedi daha arttı.
muhabbetti gayem aşka idi çabam ve dert imiş bana düşen.
belki hiç olmayacak hayatımda ne ruhu ne cismi sade bir görüntü zihnimde ve aynı ses kulaklarımda:
"yazıklar olsun sana ben seni en yakın arkadaşım olarak görüyordum."
çok şey dedim sonra çok şeyler geçti aklımdan ama ne o duydu çığlıklarımı ne de gördü düşlerimdeki iyi son ölümü.