Yargılamayan, her zaman yanında olacağını bildiğin, her zaman desteğini hissettiğin, seni tamamlayan kişi.
Ben sadece sevgilimi değil, en yakın arkadaşımı da kaybettim. Giderken yarımı aldı götürdü. Sanki, göğüs kafesimin yarısı yok artık. Onsuz o kadar yalnızım ki, kelimelerle nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Onu çok özledim.
Belki de yakın gibi görünen, fakat özünde kıskançlık olan arkadaştır.
Dostoyevski kumarbaz romanında şöyle anlatır:
Herkes en yakın arkadaşını, gözünün önünde aşağılanmış görmekten mutlu olur. Hatta Arkadaşlıkların temelinin de buna dayandığını söylemek abartı olmaz.
Candan ötesi. iyi ki var.
Başım sıkışır ararım, canım sıkılır gelir. Ona bir şey olsa uyuyamam.
Kendime güvenmemi sağlıyor her sorunda. Kötü biterse beni o kurtarır.
Kardeş ne ki. Bir karından doğmaya gerek yok.
O kadar namuslu, dürüst bir adam ki. Her şeyimi gözümü kırpmadan emanet ederim.
insanların çoğu, en yakın arkadaşını alçalmış görmekten mutlu olur.
Genellikle arkadaşlıkların bu Temele inşa edildiğini de söylemek abartı olmaz.
Bütün Düşünen insanlar, bu eski gerçeği bilir.
(bkz: Fyodor mihailovic dostoyevski)