önemsizdir. aklını başına toplamış her insan dış güzelliğinde kendi emeğinin olmadığını bilir. (bakım yapmayı saymıyorum temel tipten bahsediyorum.) ve kendi emeği olmayan bi şeyle övünülmez de yerinilmez de.
peşin edit: böyle yazdığıma bakmayın. çirkin falan değilim. hatta öyle ki antonio banderasla aramda sadece bir fark var. bana zamanında tır çarptıydı. ona çarpmadı anasını satiim.
en akıllı olmanın verdiği keyiften azdır. en akıllı olan manevi haz duyar bundan. dünyayı, allah'ı anlar. insanları anlar. yakışıklı olan ise büyük ihtimalle yataktan çıkmaz. porno yıldızı olur. boş hayat yaşar.
Bir filmdeki replik.*
a:En cok nereyi severdin.
b:(afrikadan bir kent söyler)
a:Neden orası ?
b:Çünkü oradaki en yakışıklı adam bendim.(sehirdeki herkes cüzzamlı olduğu için)
Girdiginiz ortamda kızların bakıp hakkında dedikodu yapmaları durumu
Adının alıp başını gitmesi,tanımadıgın hatunların dillerinde olmak durumu.
Tanrının bir insana verebilecegi en güzel lütuflardan biri.
belli bir yasa kadar balli lokma tatlisidir. O belli yasa gelene kadar sadece görünüsle hayat mükemmel idare edilebilir. Amaca dogrudan hizmet eder cünkü bu dogal nitelik. Fakat o belli yastan sonra baslar hayatin kendisi.Amaclar degismek zorundadir ve sadece gösterisli kapi-kaporta ile araba yürümez, yürümedigi anlasilir. Motor da lazimdir artik ve motorun ne demek oldugunu bilmeyen icin üstesinden gelmenin cok yorucu oldugu bir dönemin baslangicidir bu.
Kipirdayamadan cözüm ararken, yanindan gecen Murat 131´leri, Anadollari görmeye baslarsin. Alisik olmadigin bir durumdur bu. Yenilmislik hissine kapilirsin, moralin bozulur. Düsünürsün bu yeni sartlarda eski hazlarina nasil ulasabilecegini. Ulasmak icin gereken azmin zaten yokken birde tasli toprakli tepenin ardindadir motorcu. Ne yapip edip almalisin onu. Yoksa ne kapi kalir ne kaporta. Paslanip cürüyüp gidersin onunla beraber.