demekki başkaları da benim gibi bir şekilde arkadaşından soğuyabiliyor.
söylemesi ayıp birkaç gün önceden birkaç arkadaşla beraber bugün için mangala çağırılmıştık.tabi biz eşimle beraber çocuğumuzun bütün huysuzluğuna rağmen hazırlanmaya başladık.huysuzluğu da açlık ve uykusuzluktan.neyse onu doyurduk, zavallım karnı doyunca olduğu yerde uyudu kaldı. bizim ufaklığı yatağına götürmedik hemen çıkacağız diye. sonra ben şunları bir arayayım bir ihtiyaçları varsa alalım diye düşündüm. kızım yanımda uyuduğu için küçük harflerle konuştum, karşıdaki ses de küçük harflerle konuşuyordu. hoşbeşin ardından meseleye girdim:
-ne yaptınız, hazırlanabildiniz mi?
-ne yapalım eşimle kavgalıyız, bir de köyden arkadaşlar geldi, pek hazırlanamadık.
-tamam olsun biz de çaya geliriz.
-hönk, eee şey.
tabi benim jetonun paraşütü biraz geç açıldı.
-neyse ya sonra geliriz biz.
-tamam olur.
sonra senin içine kurt düşsün, bin arabaya ve kapılarının önüne git diğer çağırılan arkadaşlarının arabası kontrol et, onların arabası da orda olsun köyden gelen arkadaşlarının arabasının yanında.
sonuç:kolay kolay kimseye dost deme sonra ufacık bir olayda bile yersin kıçına tekmeyi.
senin en yakın arkadaşın o'dur. o senin için bitanedir. ama o sana en yakın arkadaşlarından biriymişin gibi muamele yapar. bir ortamda sizi yükselteceği yerde sıradanlaştırır. en yavşak arkadaş profili budur.
ilgisiz, önemsiz bir konuda kalp kırması. karşılığında da ters tepki alınca, zeytinyağı gibi üste çıkıp, darılmış/küsmüş/üzülmüş tripleri yapması.
ben senin kankanım lan, orda o lafı etsen n'olur, etmesen n'olur? beni rahatsız edeceğini bile bile, ya da yalnızca tahmin etse bile, beni kıracak, üzecek, saçma laflar edecek kadar ağzından çıkandan habersiz insandan ben soğumayayım da, ne yapayım?