er kişi ile hatun kişi arkadaş olabilir elbette. ama çok yakın arkadaş olamazlar. arada biraz mesafe olmalıdır. aksi durumda biri diğerine aşık olur veya karşılıklı aşık olunur. bu her zaman böyledir. çok yakın arkadaşlıkların sonu muhakkak aşkla biter. bu durumda çoğu zaman da arkadaşlık da aşk da biter, birer yabancı olunur.
etrafınızdaki angutların veya içinizdeki angut kurtların "ne kadar güzel/yakışıklı lan, tutuversem elini keşke" durumuna sizi sürüklemesi ve dostluk ile aşk arasında durduğunuz ince çizgiden sizi öte tarafa patır patır yuvarlaması ile vuku bulur. genelde aşkı da arkadaşlığı da zebil eder korsunuz bir kenara.
sonradan olmamıştır kesinlikle; daha görülen ilk anda başlamıştır. öyle değil deniliyorsa külliyen yalandır sorun bilnçaltı doğrular. nasıl olmuştur da o kişi 'arkadaşlık' mertebesinden 'aşık olunan' mertebesine atlamıştır muhalif bünyelere sorulur.
ayrıldığınız zaman çifte kayıba neden olacak hadisedir. zor vesselam. kalkışmayın kalkıştırmayın. hayatta fikrini alabileceğiniz karşı cinsten bi dostunuz olsun, geri kalanlarıyla da 'kankayız biz' diye kendinizi kandırmayın.
dikkat edilesi ve yaşanmaması tercih edilesi bir durumdur; ancak suç değildir, ayıp değildir. kime aşık olacağımızı belirleme şansımız yok... onu eğrisiyle doğrusuyla kalbimiz seçer. bana göre dünyada aşk kadar samimi duygu azdır. eğer arkadaşınız sırf size siz ona aşıksınız diye yüz çeviriyorsa bence yanlış yapıyordur. karşılık vermek zorunda değil ama aşkın bu haline de saygı duymalı.
birlikte güzel vakit geçirildiğinin göstergesidir. hem her huyunu, iyi halini, ters halini biliyorsunuz hem de aşık oluyorsunuz... ruh eşinizi bulmuşsunuz, ne arkadaşlığı? *
Aslında pekçok kişinin başına bu olayın farklı boyutları gelmiştir. Herkes aşık olmamıştır belki ama çok kişi hoşlanmıştır diye düşünüyorum. Mesele bu değil, mesele onun da sizden hoşlanıp hoşlanmadığıdır. Karşılığı varsa güzel bir ilişki olabilir(garantisi yok elbette) ama karşılığı yoksa vazgeçmek gerekir bu sevdadan çünkü var olan güzel ne varsa tarih olur eninde sonunda.
aşık olan içinde aşık olunan içinde berbat olan ama gayet normal karşılanması gereken durumdur.. eğer en yakın arkadaşınsa zaten her konuda birbirinizi anlıyosunuzdur en zor anlarınızı birlikte atlatıyorsunuzdur üzgün olduğunuzda mutlu olduğunuzda paylaştığınız kişi bi anda herşeyiniz olmuş demektir.. aşık olunası insanı yansıtır ve karşı konulamaz..
hele ki onun erkek arkadaşı varsa durum çok daha zor olur. sevgilisiyle geçirdiği mutlu mesut zamanlarda yanlarında olursunuz genelde ve her şey çok normalmiş gibi davranırsınız, öyle yapmanız gerekir. içinizde arkadaşça sevgiye de yer varsa onun mutlu olmasıyla mutlu olabilirsiniz, ama karamsar saatlerinizde ister istemez kıskanırsınız. kızarsınız ona, hiç hakkkınız yokken. sonra onun bi gülüşüyle tekrar mutlu olursunuz. belki de en iyisi böylesidir diyip o düşünceyi atmaya çalışırsınız kafanızdan. yatarsınız uyuyamazsınız, saatlerce, tamam artık hissetmeyeceğim diye uykuya dalmaya çalışırsınız ve kendinizce başarırsınız unutmayı. sonra rüyanızda görürsünüz onu, ve sabah uyandığınızda anlarsınız onsuz olmayacağını. sonra hislerinizi yanınıza alarak, onunla ve erkek arkadaşıyla buluşmaya gidersiniz.