dünyayı bir salyangozun izlerinde dolaşsam,
elimde parlak bir harita
hiçbir atlasta henüz yer almamış.
ardımsıra yollara hayalimin kırıklarını bıraksam
yeter mi bu izler beni kendime getirmeye acaba?
Derdimi ne yapsam, gidip kime anlatsam.
Döksem içimi denizlere, mavi sulara ağlasam..
Akıp gider mi dertlerim, düşerler mi yakamdan?
Yoksa taşırıp denizleri, boğulurmuyum suyunda?
Bütün güzel kadınlar zannettiler ki,
Aşk üzerine yazdığım her şiir
Kendileri için yazılmıştır.
Bense daima üzüntüsünü çektim
Onları iş olsun diye yazdığımı bilmenin.
Şöyle yazılmıştı aşk üzerine
Yangın halinde yasak çıkış kapısı
Gökyüzüne de şunlar yazılmıstı
Yanılıyorsunuz buradan gidilmez
Ve geceye de şunlar yazılmıştı.
Gecenin üzerine hiçbir şey yazılmamıştı.
Ben hayat yumağını
sustum sabırla ördüm.
Oysa kısa ömrümde ben ne insanlar gördüm.
Gördüm ahlar çekeni,
gördüm boyun bükeni,
bir yandan da heryeri cennet sayanlar gordum
isyanlarım tarifsiz
acılarım sahipsiz
şerefini şerefsiz.