en vurucu şiir dizeleri

entry64 galeri2 video1
    26.
  1. aysel git basimdan ben sana gore degilim
    olumum birden olacak seziyorum
    hem kotuyum karanligim biraz cirkinim
    aysel git basimdan istemiyorum
    (bkz: aysel git başımdan)
    1 ...
  2. 27.
  3. --spoiler--

    ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
    bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
    pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
    sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
    gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
    ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
    herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
    yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
    ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
    ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
    hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
    çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
    gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
    gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
    gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
    gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
    vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
    sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
    bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
    bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
    hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
    vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
    dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
    dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!
    hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
    görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
    dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
    tek bendeki volkanları söndürse denizler!
    hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'kaabil'
    imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
    sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
    toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
    mehtaplı yüzün tanrı'yı kıskandırıyordur.
    en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
    kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

    --spoiler--

    her harfi duygu dolu bu siirin her dizesi de dogal olarak vurucu oluyor.
    1 ...
  4. 28.
  5. seversin diye söylerim her şeyi, sana uygun olsun
    çünkü her şeyin birbirine uygununu sen bulursun.
    4 ...
  6. 29.
  7. Bugün pazar.
    Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
    Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
    bu kadar benden uzak
    bu kadar mavi
    bu kadar geniş olduğuna şaşarak
    kımıldamadan durdum.
    Sonra saygıyla toprağa oturdum,
    dayadım sırtımı duvara.
    Bu anda ne düşmek dalgalara,
    bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
    Toprak, güneş ve ben...
    Bahtiyarım...
    1 ...
  8. 30.
  9. --spoiler--
    Sizin hiç babanız öldü mü?
    Benim bir kere öldü kör oldum
    Yıkadılar aldılar götürdüler
    Babamdan ummazdım bunu kör oldum
    --spoiler--
    1 ...
  10. 31.
  11. " Hata yapmak
    fırsatını Adem'e veren sendin
    bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
    gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
    gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
    haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
    bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
    bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
    tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
    ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi."

    (bkz: ismet özel) (bkz: münacat)

    http://m.youtube.com/watch?v=EWkEbCoVVj4

    edit:uyarı için nkiyan'a teşekkürler.
    3 ...
  12. 32.
  13. Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber...
    Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber?...
    4 ...
  14. 33.
  15. aysel git başımdan ben sana göre değilim,
    ölümüm birden olacak seziyorum,
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
    aysel git başımdan seni seviyorum...
    3 ...
  16. 34.
  17. BiR AYRILIŞ HiKAYESi
    Erkek kadına dedi ki:
    -Seni seviyorum,
    ama nasıl,
    avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
    parmaklarımı kanatarak
    kırasıya
    çıldırasıya...
    Erkek kadına dedi ki:
    -Seni seviyorum,
    ama nasıl,
    kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
    yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
    yüzde hudutsuz kere yüz...
    Kadın erkeğe dedi ki:
    -Baktım
    dudağımla, yüreğimle, kafamla;
    severek, korkarak, eğilerek,
    dudağına, yüreğine, kafana.
    Şimdi ne söylüyorsam
    karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
    Ve ben artık
    biliyorum:
    Toprağın -
    yüzü güneşli bir ana gibi -
    en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
    Fakat neyleyim
    saçlarım dolanmış
    ölmekte olan parmaklarına
    başımı kurtarmam kabil
    değil!
    Sen
    yürümelisin,
    yeni doğan çocuğun
    gözlerine bakarak..
    Sen
    yürümelisin,
    beni bırakarak...
    Kadın sustu.
    SARILDILAR
    Bir kitap düştü yere...
    Kapandı bir pencere...
    AYRILDILAR...
    N.Hikmet
    3 ...
  18. 35.
  19. ''yağmur çiseliyor
    korkarak
    yavaş sesle
    bir ihanet konuşması gibi''
    şeyh bedreddin destanından. n. hikmet.
    1 ...
  20. 36.
  21. --spoiler--
    Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim
    --spoiler--
    1 ...
  22. 37.
  23. açılmış sarmaşık gülleri
    kokularıyla baygın
    en görkemli saatinde yıldız alacasının
    gizli bir yılan gibi yuvalanmış
    içimde keder
    uzak bir telefonda ağlayan
    yağmurlu genç kadın

    rüzgâr
    uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
    mor kıvılcımlar geçiyor
    dağınık yalnızlığımdan
    onu çok arıyorum onu çok arıyorum
    heryerinde vücudumun
    ağır yanık sızıları
    bir yerlere yıldırım düşüyorum
    ayrılığımızı hissettiğim an
    demirler eriyor hırsımdan

    ay ışığına batmış
    karabiber ağaçları
    gümüş tozu
    gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
    yaseminler unutulmuş
    tedirgin gülümser
    "çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    çünkü ayrılık da sevdâya dahil
    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
    hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
    her an ötekisiyle birlikte
    herşey onunla ilgili"

    telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
    gittikçe genişleyen
    yakılmış ot kokusu
    yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
    yansımalar tutmuş bütün sâhili
    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
    çünkü ayrılık da sevdâya dahil
    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili

    yalnızlık
    hızla alçalan bulutlar
    karanlık bir ağırlık
    hava ağır toprak ağır yaprak ağır
    su tozları yağıyor üstümüze
    özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
    eflatuna çalar puslu lacivert
    bir sis kuşattı ormanı
    karanlık çöktü denize
    yalnızlık
    çakmak taşı gibi sert
    elmas gibi keskin
    ne yanına dönsen bir yerin kesilir
    fena kan kaybedersin
    kapını bir çalan olmadı mı hele
    elini bir tutan
    bilekleri bembeyaz kuğu boynu
    parmakları uzun ve ince
    sımsıcak bakışları suç ortağı
    kaçamak gülüşleri gizlice
    yalnızların en büyük sorunu
    tek başına özgürlük ne işe yarayacak
    bir türlü çözemedikleri bu
    ölü bir gezegenin
    soğuk tenhalığına
    benzemesin diye
    özgürlük mutlaka paylaşılacak
    suç ortağı bir sevgiliyle

    sanmıştık ki ikimiz
    yeryüzünde ancak
    birbirimiz için varız
    ikimiz sanmıştık ki
    tek kişilik bir yalnızlığa bile
    rahatça sığarız
    hiç yanılmamışız
    her an düşüp düşüp
    kristal bir bardak gibi
    tuz parça kırılsak da
    hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
    hâlâ kıpkızıl gülümseyen
    -sanki ateşten bir tebessüm-
    zehir zemberek aşkımız...

    (bkz: Attila ilhan)
    0 ...
  24. 38.
  25. Sana gitme demeyeceğim ama,gitme lavinia.
    1 ...
  26. 39.
  27. Sevmek böyle bir şey ben bildim bileli
    Hayat sevilirsen renkli, seversen siyah-beyaz.

    alıntı.
    0 ...
  28. 40.
  29. 40.
  30. 41.
  31. "ben bekarım.

    herkesten iyi bekarım.

    kimseye bekmam, sana bekarım.

    sabaha kadar bekarım.

    düz duvara bekarım.

    çok bekarım.

    evlenelim"
    4 ...
  32. 42.
  33. Bakkal amca bakkal amca (Ne var)
    Yağıyi var mı (Var var)
    Uniyi var mı (Var var)
    Şekeri var mı (Var var)
    Ne duruyorsun (Ne yapayım)
    Helva yapsana helva yapsana
    Helva yapsana vay vay helva yapsana.
    0 ...
  34. 43.
  35. Şaire sorarlar: Giden midir terkeden, yoksa kalan mı? Şair derki; Kalan gidenin gitmesine ses çıkarmıyorsa, çoktan terketmiştir.
    0 ...
  36. 44.
  37. Ben sana uyandım yine, sen başkalarıyla uyurken.
    1 ...
  38. 45.
  39. Terketmedi sevdan beni,
    Aç kaldım, susuz kaldım,
    Hayın, karanlıktı gece,
    Can garip, can suskun,
    Can paramparça...
    Ve ellerim, kelepçede..
    2 ...
  40. 46.
  41. ...
    bir bozuk saattir yüreğim,
    hep sende durur.
    ...
    (bkz: turgut uyar)
    5 ...
  42. 47.
  43. Azm-ü hamam edelim,sürtüştürem ben sana,
    Kese ile sabunu,rahat etsin cism-ü can..

    Lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem,
    Parmağına yüzüğü,hatem-i zer drahşan..
    ***
    Eğil eğil sokayım,iki tutam az mıdır?
    Lale ile sümbülü kahkülüne nevcivan..
    ***
    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan..
    ***
    Salınarak giderken arkandan ben sokam,
    Ard eteğin beline,olmasın çamur aman..
    ***
    Kulaklarından tutam,dibine kadar sokam,
    Sahtiyandan çizmeyi,olasın yola revan..
    ***
    Öyle bir sokayım ki,kalmasın dışarda hiç,
    Düşmanın bağrına,hançerimi nagehan..
    ***
    Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
    Yeterki sen kulundan lokum iste her zaman..
    ***
    Herkeze vermektesin,birde bana versene
    Avuç avuç altını,olsun kulun şaduman..
    ***
    Sen her zaman gelesin,ben Vehbi'ye veresin,
    Esselamun aleyküm ve aleykümüsselam...
    0 ...
  44. 48.
  45. ''Sana inanmışlığım büyük bir olaydır.''
    #TurgutUyar
    1 ...
  46. 49.
  47. Yürü bre ehli deve endamını göreyim
    Sensiz geçen gecelerin ecdadını sikeyim
    Mecnun gibi top muyum bir am için öleyim?
    Leyla'yı da sikeyim Mecnun'u da sikeyim.
    Bana yar olmayan karının izzetini itibarini sikeyim...
    Yansın karıların alayı, su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim.
    Düşmüşüz bir orospunun belasına,
    Koymadık diye taaa amının ortasına, kader böyle yazmış hatırasına...
    Ben böyle hatıranın hikayesini sikeyim!

    Kerem dağları deler bir amcık uğruna, aslı gitsin de ona buna vurdura...
    Bir karı için değer mi hiç bütün bunlara, her taraf amcık dolu mala iyi vurana.
    Fuzuli am peşine düştün gurbete, am serindir am derindir şifa verir millete,
    Ye kebabı iç şarabı vur karpuz göte, bu gidişle yarrağımı gidersin cennete.

    Neyzen Tevfik.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük