daha saglıklı oluyor.
daha romantik oluyor.
daha asklı meskli oluyor.
cunku fast-food iliskilerde henuz duygu gelismemis oluyor. ne senin icin bir onemi oluyor, ne de karsı taraf icin.
ama iliskiyi zamana yaydıgında karsındakini sahipleniyorsun, seviyorsun, bi dolu anınız oluyor beraber ve en son altın vurus yapıyorsun seviserek. o sevismenin hazzı bambaska oluyor. hicbir fast-food iliskide o doyum olmaz. ruhunla sevismek diye bi sey var bu dunyada. evet.
birader seni aldatmış birisi için ne kadar beklerse o kadar değer veriyor yazmışsın. o kadar boşluğa düştüm ki yorum yapmaya, düşünmeye mecalim kalmadı. bu entryi okuduktan sonra terk ediyorum başlığı.
uzman görüşü isteyen sonradan hatırlatsın bilgilendiririz.
Hobi olarak erkek bekletmeyi seven, iki kişiyle yaşanan bir ilişkide sadece erkek tarafının beklemesi ya da emek vermesi gerektiğini söyleyen hiç bir prensesten, iyi bir eş olduğunu görmedim. Bu tarz ilişkilerin yürüdüğünü de hiç görmedim. Çünkü; Ego zehirlenmesi yaşayan ve nihilist takılan kezoları yıllarca çekebilecek insan evladı, henüz icat edilmedi. Her şeyi erkekten beklemek ancak yüzsüz, varoş ve arabesk bir mahalle karısının beklentisi olabilir. Çok fazla dizi ve gündüz kuşağı izleyince ve yıllarca baba evinde tıkılı kalınca kafa yanıyor tabii. Özetle; bekletip bekletip bir de bunu bir beceri zannederek kendini prenses zannedenler, çok ağır kezodur, görüldüğünde hemen uzaklaşılmalıdır. Bütün bu tarz hanımlara katlanan erkekte gurursuz bir libido mahkumudur. Bu ikiliden sağlıklı bir ilişki çıkamaz, çıkamaz. ilişkiler; samimiyet, saygı, dürüstlük ve insani değerler üzerine kurulmalıdır, satranç maçı oynamayı seven ergenler çocuk parkına gitsin lütfen.
ben cok, cok seviyorum.
bir erkek bir an once seni yataga atmaya calısmıyorsa sana cok deger veriyordur.
evet, ben de bir hikaye anlatayım orda bitsin isteyebilirdim, ama benimki oyle olmadı.
ben de cok hikaye var. bunun guzel tarafları da var, kotu tarafları da var.
en uzun bekletilmis erkeklere gelince:
1-14 yasında tanıstık. cıkma teklif etti. ben daha evlilik yasına gelmedim dedim, kabul etmedim. her sene aramaya basladı ve sormaya: -fikrin degisti mi?
bu boyle yaz kış 3 sene boyunca devam etti.
17 yasında sonunda kabul ettim, evlilik teklifi aldım ve yuzuk taktık:)
yani ilk sevgiliyi 3 sene beklettim.
sonra ayrıldık beni aldatttıgı icin.
ustune bir 5 sene daha aradı, affet dedi, evlenelim dedi.
totalde 7-8 sene bekledi yani.
2-abd deyim bir degisim programıyla. bir amerikalı sevgilim var. yas 18. ben turk kızıyım, bizde opusme sevisme olmaz dedim. tamam dedi, saygı duyuyorum. 1 sene boyunca dudagıma bile dokunmadı. sıfır temas. 1 sene beklettim yani.
3-turkiye ye dondum. ilk sevgilim oldu en cok sey yasadıgım. ayrıldık. bi 5-6 sene aradı barısalım diye. 5-6 sene bekledi yani.
4-fransa ya okumaya gittim. 2 sene sonra orada okumaya gelmis liseden bir arkadasımla cıkmaya basladık. yas 23. -eski esim- birkac hafta sonra ilk sevismemiz oldu cıkmaya basladıktan sonra. ben uzuldum bu kadar cabuk oldu diye. bana dedi ki ben 12-13 yasından beri seviyorum seni. hızlı olmadı, 10 sene ugrasım sonunda oldu:)
5-turkiye ye donus yaptım. bir turk sevgilim oldu. 2 sene iliskimiz boyunca opusmedik bile. 2 sene beklettim yani.
6. evlendim. bosandım filan. bir adamla ayrıl barıs birkac sene suren bir hukukumuz oldu. bana dedi ki bir kadınla sevismek icin hic 3 sene beklememistim:) 3 sene beklettim onu.
ilk aklıma gelenler bunlar. yoksa sevgili olup, bi altı ay sonra ilk sevismenin olması genelde standart pakettir bende, o yuzden onu anlatmıcam cok haber degeri tasımadıgı icin.
bir erkek ne kadar beklerse size o kadar deger veriyordur.
bir erkek bir kadını alana kadar ne kadar efor sarfederse o askın o kadar kıymetli olduguna inanalardanım.
bebek bezi reklamında dedikleri gibi: kız kacacak, erkek pesinden kovayalayacak.
bekletilen erkekte erkegin eforu vardır ve bu her seyi guzellestirir.
kucuk prens essiz gulu icin der ki "cicegini ozel yapan ona harcadıgın emektir. siz cicekler guzelsiniz ama bossunuz, benim gezegenimdeki biricik gulum etmezsiniz. ben onun dikenlerini ellerimle temizledim. suladım. her gun gunese cıkardım."
velhasılı son asıkoldugum adamla sozlukte tanıstık. bana 5 ay boyunca mesaj attı. ben cevap vermedim. bir gun "sen neden bana taktın?:)" diye cevap yolladım. sonra konusmaya basladık. bir iki ay sohbet ettik sozlukten her gun. sonra 7 ayın sonunda da ilk bulusma gerceklesti. bilmiyorum 7 ay bekletmek haber degeri tasıyor mu? yakınlasmamız da bir 10 ay sonra oldu. 10 ay bekletmek haber degeri tasıyor mu? benim 1 sene, 2 sene hatta 3 sene beklettigim eski esvgililerim oldu. ilk sevgilim beni tavlayana kadar 4 sene ugrasmıstı, ilk uzun sureli iliskim beni tavlayana kadar 3 sene ugrasmıstı, eski esim beni tavlayana kadar 10 sene ugrasmıstı, abd de amerikali sevgilimi 1 sene bekletmistim.
gene de ben 10 ay ugrasan adamın efor sarfettigini dusunmeyi sececegim:)
daha evvel anlatmıstım ama cok seviyorum bu kıssadan hisseyi.
adam bir taş bulmus.
hurdacıya gitmis. 10 papel veriririm demis.
metalciye gitmis. 100 papel veriririm demis.
kuyumcuya gitmis. aman tanrım! ne kadar degerli bir tas. cok ozel bir pırlanta. 10 milyon dolar eder demis.
ben olayları parayla sınıflandırmayı sevmiyorum.
ama demek istedigi herkes ondan anlayanda degerlidir. digerlerinde çöp.
