bugun bambaska bir hikayeyle karsinizdayim:)
bu hikayeyi pek anlatmiyorum cunku benim icin degerli bir eski sevgilimin kalbi kiriliyordu...
ama eski sevgilim beni zaten iplemedigi icin anlatabilirim artik bence.
orta birdeyim. bizim sinifta bi cocuktan hoslaniyirum. cocuk bana cok akilli ve cok icten geliyor.
bir gun telefon caldi. o zamanlar ev telefonu vardi. o ariyor. konusmaya basladik. her gun ariyirdu.saatkerce konusuyorduk. hayattan. hayallerden. kitaplardan. goygoy. o kadar keyif aliyordum ki sohbetinden.
aradan bir iki ay gecti. gene her gun oldugu gibi telefonda konusuyoruz:
-o: benimle cikar misin?
-ben: ben ilk ciktigimla evlenmek istiyorum. daha yasimiz boyle kararlar almak icin cok kucuk. cikmam.
o gunson aramasi oldu. bi daha aramadi.
hatta birkac haftasonra en samimi arkadasima cikma teklif etti, o da kabul etti. bunu da yasadik kardesim, kralini orta birde yasadik.
velhasilu gel zaman git zaman ayni lisedeyiz zaten. arada yollarimiz kesisir sohbet ederdik. beraber sohbetin nasil guzel oldugunu biliyorsunuz.
hatra luse sonda bas basa bi gun gecirdik beyoglunda. kahve ictik. onun evine gittik. bana cizdigi resimleri ve kitaplarini gosterdi. saatlerce konustuk. harikaydi. hatta bana cok manevi degeri yuksek bir hediye verdi.
velhasili yaz tatili oldu. beraber grupca bodrum daydik. benle sevismek istedi. reddettim. ertesi gun gene istedi. reddettim. ucuncu sefer tekrar istediginde opystuk. ama sevismedim. o da saygi duydu sagolsun.
orta birden lise sona 6 sene bekletmisim ve gene sevismemis sadece opusmusum.
3 sene beklettigim ve 2 sene beklettigim 2 eski sevgilim vardi.
dusununce sanirim en uzun bu yakisikliyi bekletmisim;)
7 aydir beklettigim bir adam vardi. artik sevisiriz diye dusunuyordum. konustuk da. haftada bir iki gorustugumuz duzenli bir iliski olur dedik.
siz beni frijit zannetseniz de ben sevdigim adamla sevismeyi seviyorum aslinda.
hevesle ic camasiri hazirlamak bile cok hayata baglayan bir enerji esasen.
ama gene olmadi.
son anda vazgectim.
cunku guvenemedim.
ıptal ettik.
cok ciddi guven sorunu yasiyorum erkeklere son yillarda.korkuyorum erkeklerden.
mumin bekar hayatimiza devamke;)
yanlış hatta binip, dönüş yönünü bulamam bari son durağa gideyim deyip, dağın başındaki son durakta otobüsün içinde 3.5 saat, evine giden şoförü beklemiş biri olarak, sana saatlerim kurban olsun yavrum.
Yalnız milletin açlık seviyesi arşa varmış. Biz bir yere gidince bile 10 dk dan fazla bekletilirsek o insanlarla olan ilişki/dostluğumuzu sorgulamaya başlıyoruz milleti kes.
benim en son 6-7 aydir beklettigim bir adam vardi. ara ara bulusup kahve iciyorduk. ara ara mesajlasiyorduk.
bana dedi ki:
-nazli narin bir prenses oldugunun farkindayim. sana incelikli davranmak icin elimden geleni yaptim. cok sabirliydim. ama artik bu da can. yeter!
adam isyan etti artik:)
benim bu konularda hic ayarim yok. 3 sene beklettigim sevgilim bile oldu. 2 sene beklettigim. sevgilim de oldu. ama bir ay sonra sevistigim de oldu. her yaptigimda mantik ararsaniz ileleyemeyiz. ıhih.
daha saglıklı oluyor.
daha romantik oluyor.
daha asklı meskli oluyor.
cunku fast-food iliskilerde henuz duygu gelismemis oluyor. ne senin icin bir onemi oluyor, ne de karsı taraf icin.
ama iliskiyi zamana yaydıgında karsındakini sahipleniyorsun, seviyorsun, bi dolu anınız oluyor beraber ve en son altın vurus yapıyorsun seviserek. o sevismenin hazzı bambaska oluyor. hicbir fast-food iliskide o doyum olmaz. ruhunla sevismek diye bi sey var bu dunyada. evet.
birader seni aldatmış birisi için ne kadar beklerse o kadar değer veriyor yazmışsın. o kadar boşluğa düştüm ki yorum yapmaya, düşünmeye mecalim kalmadı. bu entryi okuduktan sonra terk ediyorum başlığı.
uzman görüşü isteyen sonradan hatırlatsın bilgilendiririz.
Hobi olarak erkek bekletmeyi seven, iki kişiyle yaşanan bir ilişkide sadece erkek tarafının beklemesi ya da emek vermesi gerektiğini söyleyen hiç bir prensesten, iyi bir eş olduğunu görmedim. Bu tarz ilişkilerin yürüdüğünü de hiç görmedim. Çünkü; Ego zehirlenmesi yaşayan ve nihilist takılan kezoları yıllarca çekebilecek insan evladı, henüz icat edilmedi. Her şeyi erkekten beklemek ancak yüzsüz, varoş ve arabesk bir mahalle karısının beklentisi olabilir. Çok fazla dizi ve gündüz kuşağı izleyince ve yıllarca baba evinde tıkılı kalınca kafa yanıyor tabii. Özetle; bekletip bekletip bir de bunu bir beceri zannederek kendini prenses zannedenler, çok ağır kezodur, görüldüğünde hemen uzaklaşılmalıdır. Bütün bu tarz hanımlara katlanan erkekte gurursuz bir libido mahkumudur. Bu ikiliden sağlıklı bir ilişki çıkamaz, çıkamaz. ilişkiler; samimiyet, saygı, dürüstlük ve insani değerler üzerine kurulmalıdır, satranç maçı oynamayı seven ergenler çocuk parkına gitsin lütfen.
