asker muhtıra verirken başbakan'a sordu mu?
ırak'a girmek için niye tezkere istiyor?
niye hiç subayımız şehit olmuyor?
niye hep erlerimiz şehit oluyor? vb.
memlekette mandacılar, ikinci cumhuriyetçiler, din bezirganları, asker düşmanları olduktan sonra sözlükte de sokakta da bu soruları soran çok dengesiz çıkar.
-geldin mi?
-uyuyor musun?
-kaçta eve dönersin?
-beni seviyor musun?
-dersler nasıl?
-niye?
-kimdi o?
-ne zaman ders çalışmaya başlayacaksın?
-geç oldu. yatmayacak mısın?
birde satış elemanlarına en sık sorulan uyuz sorular vardır.
-hanfendi o elinizdeki ayakkabıda 15 lira.
+neden?
-bunun içinde made in china yazıyor bu çin malı kimi kandırıyorsun sen??
+hanfendi fabrikası orda kurulmuştur. orada işçilik ucuz olduğu.. *
-hadi orda hadi şerefsiz beni mi kandırıyorsun.
yeni tanışılan biri için "biraz kendinden bahseder misin?", ewi arayan biri için "evde misin?",sinir bozucu x hocaları için "senin önceki x öğretmenin kimdi?",bazı paronayak anneler için "hala o adamdan ayrılmadın mı?" , sinir bozucu akrabalar için "sen şimdi o bölümden mezun olup ne olucaksın?" , iş mülakatlarında kendini beğenmiş işe alım görevlileri için "kendinizi bilmem kaç yıl sonra nerde görüyosunuz?",her zaman borç isteyip asla geri ödemeyen arkadaşlar için "bana biraz borç verir misin?" vs. vs.
+ delikanlı bölüm neydi?
- Avrupa Birliği ilişkileri
+ Hmm. Nası gircezmi Avrupa Birliğine?
- olduğu kadar artık.. (gülüşmeler)
+ Kaç yıllık o yav? 2 mi?
- 4
öss'ye hazırlanırken, yurtta etüd salonunda ders çalışan kopekolduren kapıdan giren arkadaşının -kendisi biraz safcaydı- uyuz eden sorularına cevap vermek zorunda kalır.
+nabıon len?
-kör müsün olum ders çalışıyom işte.
+neden?
-!? esiyor öle arada işte.
+üf olum bi dalga geçme ya.
...