yagmurun altinda sevgiliye sarilip yuruyerek sirilsiklam eve donersiniz, islak kiyafetlerinizi kurulariyla degistirir sominenin karsisinda sevgilinize sarilip, onun kollarinda, onun kokusunda henuz saclari bile kurumadan fark etmeksizin uykuya dalarsiniz. boyle bi sey olsa gerek.. *
evden 15 ay ayrı kaldıktan sonra anne hatunun dizlerine başını yaslayarak ve bir daha sabahın köründe "koğuş kalk" sesini duymayacağınızın huruzu ieçerisinde başınız okşanırken dalıp gidilen , evinizin ve kendi yorganınızın mis gibi kokusu içerisinde dalıp gidilen uykudur .
kurduğunuz çalar saate lanet ettiren uykudur en tatlı uyku. saat çaldığında aniden kalkıyorsanız tadı kalmamıştır zaten uykunuzun. bazen de sabah ereksiyonu adı verilen tatsız olay yüzünden tatlı tatlı uyuyorum ,uyandırmayın beni numarası yapılır ve yüzde oluşturulan hafif tebessüm ifadesi sayesinde anne babanın kafasına "ah yavrum nasıl da uyuyor bi 5 dakka daha yatsın" düşüncesi yerleştirilir. bu sırada sizin kafanızda ise "git ulan kan git, akacak başka yer bul" düşüncesi vardır.işte bazen de böyle pis şeyler için kullanılır en tatlı uyku.
sınıftaki uykudur.hep düşünmüşümdür:böle kafamı sıraya dayamış ya da gözlerim hocaya bakarken kapaklarını tuttuğum(açık kalsınlar die) zamanki uyku... işte o aradaki yol olmadan yatağımda olsam şimdi hani nasıl olur? bu dünya da böle bişi olabilir mi? yani ders eninde sonunda bitiyo kalkıp gidiyosun yatmaya ama olmuyooo!!! olmuyo!!!yine uyuyosun ama o uyku gibi olmuyo. sınıfta farklı bi hava var...
- sabah 5 ile 7 arasındaki uyku,
- bir anda yataktan "geç kaldım" diye sıçrayıp, daha çooook erken olduğunu ya da o gün geç kalacağınız bişey olmadığını keşfettikten sonraki uyku,
- alarmı ertelediğiniz o 5 dakikalık olan,
- yağmur yağarken, evin sıcak bir köşesine sinip uyuduğunuz,
- çok yorgun bir zamanda koltukta çekilen sefil uyku,
- ağrı kesici işe yaramaya başladıktan sonraki uyku.
.
.
.
(bkz: ancak aptallar 8 saat uyur)
(bkz: ben demedim, o dedi)