yaşadığım o korku ve utanç dolu ilk tecrübeden sonra artık benim oğlan beri benzer şeylere kalkmaz oldu. çok seçici, kılı kırk yarıyor. bana anlatmak istediklerini de çekinmeden pat diye söyleyiveriyor, asi it. seviyorum keratayı yine de. içten pazarlıklı değil bi kere.
neyse uzatmayalım, geçenlerde arkadaşlar "hovardalık yapalım" deyip eve fahişe davet etmişler. haberim yoktu, bana sonradan telefon açtılar. hiç te niyetim yoktu aslında ama huy işte, kaçırmak ta istemedim. eve geçtim hemen. gelen hatunlardan en güzelini gösterip "sen benim odaya geç" dedim. arkasından da bişeyler atıştırıp ben de girdim odaya. rutin haller işte. ağzınız sulanmasın diye bazı bölümleri atlıyorum.
kadın işinde fena sayılmazdı ama hiç konuşmamıştı. benim oğlan ikna olmamıştı bu yüzden, kurbanından son sözlerini işitmek istiyordu. dayanamayıp kadına "yaa konuş, bişeyler söyle de beni tahrik et, ölü gibi durma" dedim. demez olsaydım. kadın hiç düşünmeden "ahh bir baklavaya, bir de yarraa dayanamıyorum" demesin mi? bütün sıtkım sıyrıldı. hayır, cevap vermek için düşünmediğine göre besbelli bunu daha önce birilerini tahrik etmek için kullanmış. "ne dedin? o sözlere tahrik olan birini gördün mü lan hiç? bunca yıllık erkeğim ama yarın iş başı yapsam senden daha iyi fahişelik yaparım lan. kalk yatağımdan. senin gibi birini ziksem ne anlıycam" deyip kovdum evden. tek kelimeyle iğrençti.