fazla üzülmemek için fazla mutlu olmaya çalışmamak gibi bir felsefeye büründüğüm için uzun zamandır dökmediğim gözyaşını bu sene beşiktaş'ın şampiyon olduğu son maçın bitiş düdüğünün çalması ile dökmüştüm. ruhsal minimalizm bu olsa gerek...
Bugün. Son iki gündür sürekli ağlamaktayım. Ağlamak bir şey değil de ciğerim canlı canlı yandı şu kısacık hafta sonunda. On yıl yaşlandım sanki. Ama bir şekilde geçiyor zaman, gözyaşları da kuruyor.
Edit: üç gün oldu hala kurumadılar ama bunu da atlatacağım inşallah.
Edit : dört gün oldu. Kurudular ama yalnız kalsam kurumazlar gibi. Kafamın içi hala çöp gibi ama en azından dayanılmayacak bir durumda değilim, insan içine çıkabiliyorum elhamdülillah. Böyle böyle bitecek, inanıyorum.
izlediğim ve dinlediğim şeyler beni çok etkilediği için genelde gözyaşı dökerim birçok şeye. ama bunun haricinde kalbimi gerçekten kıran ve beni ağlatan bir şeyi hatırlamıyorum. uzun zamandır yaşanmadı sanırım.