başıma gelen durumdur. 17 ağustos yalova depreminde yaşadım bu aptal durumu. yaşımız küçüktü belki ama o kadar sudan bir sebepten kavga etmiştik ki o arkadaşımla anlatamam. adını bile hatırlamadığım bir müzik grubunun adını bile hatırlamadığım solisti ile ilgiliydi. aslında gerçekten çok da bir şey demememe rağmen arkasını dönüp küsüp gitmişti. küsmesine bir anlam verememiştim yani. hatta ben dahil kimse verememişti. "neyse bir dahaki gün unuturuz nasılsa." düşüncesi ile evlere dağılmıştık. ama o gece deprem oldu ve sadece onu değil, onunla beraber bir çok yakınımı, hatta sayı vermek gerekirse 42 kişiyi kaybettim. öğretmenlerim, arkadaşlarım, komşularımız, tanıdıklarım... hepsi için çok ağladım. ama neden bilmiyorum, rahmetlinin kumral sarı olmasından ötürüydü galiba, depremden bir kaç ay sonra uzaklaşmak için gittiğimiz annemin bir akrabasının evinde çalan sarı gelin türküsünde birden bire sadece onu hatırlayarak deliler gibi ağlamıştım. neyse bu da böyle hayatımın genelinde olağanlaşan berbat bir anımdı sadece..
arkadaştan kasıt daha önceden samimi olduğun fakat bir defaya mahsus kavga ettiğin bir arkadaşsa insanı derinden yaralayacak ve vicdan azabı çekmenize neden olacak olaydır.