insanlar ne kadar neşeli olduğunuzu söyler dururlar. bir keresinde bir arkadaşım "senin kimseye ihtiyacın yok kendi kendine de eğlenebiliyorsun" demişti. sikko bir gülüş kondurmuştum dudaklarıma. anlamamıştı zavallım içimden mal dediğimi nede olsa o sevgilisinden yeni ayrılmıştı.
sizi demoralize edecek şey sayısı azdır bu haldeyken ancak bir kere moraliniz bozulursa sizi toparlayacak şey sayısı azdır. ne olursa olsun arkadaş ayrıdır sevgili ayrı. eğer öyle olsaydı allah ademe bir tane de mahmut gönderirdi birbirleriyle takılırlardı ama allah ademe havvayı göndermiş karısı olsun, sevgilisi olsun, çocuğu olsun, arkadaşı olsun diye. ha sevgiliniz en iyi arkaşınız olsun, olsun ama o bu entrynin ana konusu değil. arada yardımcı roller alan ama bir gün kendi filmini çekecek olan geleceğin konusu şimdilik onu boşverin. nerde kalmıştık. insanın bşr sevdiği yokken bırakın sevgiliyi sevgilisi yokken ne kadar işler yolunda giderken bir şeyler alttan bağırır mutsuzsun, mutsuzsun diye. mutsuzsun işte itiraf et. durakta yiyişen sevgilileri görünce daha da bir hırslanıyorsun ama yapacak bir şey yok. beklemedeyiz amirim.
kimi insanlar için değil 5 sene, 10 seneyi aşkın süredir görülmediği halde hiç bir şekilde sıkıntı yaratmayan, aksine başına dert almadığı için mutlu eden durumdur.
kimi insan da her şeyden, herkesten önce kendisini sever, kendi istediğini yapmak ister. bu tipteki insanların altından hiç bir ses gelmez "mutsuzsun" diye, çünkü sonuna kadar mutludur o kişi, çünkü yalnızdır.
ne demiş özdemir asaf; yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsaydı yalnızlık olmazdı.