en sevilen şiirler

entry203 galeri1 video2
    127.
  1. ben
    senden önce ölmek isterim.
    gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mı zannediyorsun?
    ben zannetmiyorum bunu.
    iyisi mi,beni yaktırırsın,
    odanda ocağın üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    kavanoz camdan olsun,
    şeffaf, beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin
    fedakarlığımı anlıyorsun
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    sonra, sen de ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    ve orada beraber yaşarız
    külümün içinde külün
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    ama biz
    o zamana kadar
    o kadar
    karışacağız
    ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    toprağa beraber dalacağız.
    ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak
    iki çiçek açacak :
    biri sen
    biri de ben.
    ben
    daha ölümü düşünmüyorum.
    ben daha bir çocuk doğuracağım
    hayat taşıyor içimden.
    kaynıyor kanım.
    yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    ama ölüm de korkutmuyor beni.
    yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    ben ölünceye kadar da
    bu düzelir herhalde.
    hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
    içimden bir şey :
    belki diyor.

    nazım hikmet - piraye
    1 ...
  2. 126.
  3. Çaresizlik

    Çaresizliğin en amansız olduğu yerdeyim şimdi
    ilk defa sevmenin tarif edilmez korkuları içindeyim
    Uykusuz gecelerin yorgun sabahlarında seni düşünüyor
    Ve korkularla yine sana doğru koşuyorum
    Hep aynı soru düşüncemde “ya severse”
    O zaman neler olabileceğini düşünmek korkutuyor beni
    ilk defa yenileceğimi anlıyorum
    Karşımda kendinden emin gözlerin, dudakların, ellerin bunu söylüyor bana
    Seni tanımadan geçen bütün yıllara lanet ediyorum
    Önceleri hiç bilmediğim adını, şimdi binlerce defa tekrarlıyor dudaklarım
    Gün oluyor bir tabloyu seyredercesine mutlu heyecanlarla doluyorum karşında
    Gün oluyor eski bir yunan heykelin ölümsüz güzelliğiyle büyülüyorsun beni
    Gözlerin gözlerime takılınca güçsüzlüğüm aklıma geliyor
    Beni sevmediğin sevmeyeceğin
    O zamanlar öylesine yıkılıyorum ki bilemezsin
    insan nasıl gökyüzüne baktığı zaman
    Bu sonsuz evren içinde küçük ve çaresiz bir yaratık olduğunu anlarsa
    Güzelliğinde bana aynı şeyleri düşündürüyor
    Gün oluyor mavilerde, gün oluyor kırmızılarda, gün oluyor karalarda yaşıyorum seninle
    Dudaklarında çıkan her kelime suya bir taş atmışçasına büyüyor içimde
    Nereye gitsen kulaklarımda o yarı karanlık çocuksu sesin
    Sonra kendine has kokun, kokuların en çıldırtıcısı, en tahrik edicisi
    Ve gözlerin…
    Esmer bir akşamüstünün serin hüznünü getiren gözlerin
    Görebildiğim, duyabildiğim her şey bana seni sevmeyi söylüyor
    Uzaklaştıkça yaklaşıyor uzak
    işin en kötüsü yaklaştıkça da uzaklaşmaktan korkuyorum
    Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim
    Ne sana nede senden başkasına…
    Düşün ki çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum
    Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluver ilecekmiş gibi geliyor
    Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin
    Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor fakat anlatamıyorum
    Galiba asıl korku sevmek değil onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu
    Küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor
    Düştüğümüz bir çıkmazda bir teselli arıyoruz kendimize
    Belki de aynı korkular içindeyiz seninle, bir birimizden haberimiz yok
    Sevmek…
    Seni alabildiğine sevmek…
    Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek
    Tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere
    Orda hep sen olmalı, seni yaşamak ve olduğun yerde bile
    Seninle sensiz olamamak…
    Sonrada sensiz edemediğimi, edemeyeceğimi söyleyememek sana
    Susmak…
    Susmak…
    Korkudan ölünceye kadar…

    Ümit Yaşar Oğuzcan
    1 ...
  4. 125.
  5. hasretinden prangalar eskittim- ahmed arif.
    3 ...
  6. 124.
  7. can yüzel- Bağlanmayacaksın

    Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    olmazsa yaşayamam. demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

    Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
    Senin onu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
    korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    O benim diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
    olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
    de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak
    1 ...
  8. 123.
  9. Yeri çok ayrı. Edip Cansever.

    ben kimim, kime anlatıyorum, neyi anlatıyorum ayrıca
    neyim ben, bu olanlar ne, ya kimdir tüketen isteklerimi
    tüketen kim. hani bir yarışın sonuna varmış gibi
    hani görmeden daha sezmeden her şeyin bittiğini
    ama ne zaman saçları kurularken çok eski bir alışkanlıkla
    çökerken üstümüzde bir sözün, bir gümüş kupanın o sebepsiz inceliği
    ansızın bir ürperişle: bitti mi, her şey bitti mi
    yoo, hayır! öyleyse kimdir tüketen isteklerimi
    bir rüzgar, duyulup binlercesi birden bir rüzgar
    bırakıp beni bir kenara, bir uzağı, ya da bir boşluğu bırakır gibi
    ve ben hazırımdır bir süre unutulmaya
    ama hep sorulur gibidir benden: ben şimdi ne yapsam acaba
    ben şimdi ne yapsam, ben işte ne yapsam kaç kere yalnız
    kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla.
    0 ...
  10. 122.
  11. turgut uyar- göğe bakma durağı.
    0 ...
  12. 121.
  13. nevzat çelik/ itirazın iki şartı.
    0 ...
  14. 120.
  15. behçet necatigil - çoğul.
    "susmak kalemdir"
    0 ...
  16. 119.
  17. Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni
    Nefti kasnaklı bir fıçıya,
    Aldırma, kara üzüm !
    Sen, o Kırmızı Şarabına doğru
    içten içe
    Harıl harıl
    Çalışmana bak, iki gözüm !
    can yücel
    1 ...
  18. 118.
  19. azıyorlar dünya çocukları,

    yazıyorlar kuzu-beyazı kağıda:

    BARIŞ. Yazıyorlar da yazıyorlar.

    ilk harfi yazıyorlar,

    parolalar takip ediliyor.

    ikinci harfi yazıyorlar,

    Bayraklar çekiliyor.

    Üçüncü harfi yazıyorlar,

    Manşetler atılıyor.

    Dördüncü harfi yazıyorlar,

    Tüfeklerin horozu kalkıyor.

    Beşinci harfi yazıyorlar,

    Panzerler yola çıkıyor.

    Altıncı harfi yazıyorlar,

    Borbardıman uçakları start alıyor.

    Yazıyorlar da yazıyorlar.

    Yedinci harfi yazıyorlar, son harfi,

    Onu yazmıyorlar,

    O an siren çalıyor.

    RUDOLF OTTO WIEMER
    0 ...
  20. 117.
  21. 116.
  22. BEN SANA MECBURUM

    Ben sana mecburum bilemezsin
    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum.

    Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    Bu şehir o eski istanbul mudur
    Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    Sokak lambaları birden yanıyor
    Kaldırımlarda yağmur kokusu
    Ben sana mecburum sen yoksun.

    Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    insan bir akşam üstü ansızın yorulur
    Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
    Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
    Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
    Durup köşe başında deliksiz dinlesem
    Sana kullanılmamış bir gök getirsem
    Haftalar ellerimde ufalanıyor
    Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    Ben sana mecburum sen yoksun.

    Belki haziran da mavi benekli çocuksun
    Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
    Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
    Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Bu kurtlar sofrasında belki zor
    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Sus deyip adınla başlıyorum
    içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    Hayır başka türlü olmayacak
    Ben sana mecburum bilemezsin.

    atilla ilhan
    0 ...
  23. 115.
  24. ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
    azıcık okşasam sanki çocuktular
    bir akşam korkudan gözleri sislenir.
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    böyle birsevmek görülmemiştir
    hayır,sanmayınki beni unuttular
    hala ara sıra mektupları gelir.
    gerçek değildiler birer umuttular
    eski bir şarkı belki bir şiir
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    yanlızlıklarımda elimden tuttular
    uzak fısıltıları içimi ürpertir
    sanki gök yüzünde birer buluttular
    nereye kayboldular şimdi kim bilir
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    böyle bir sevmek görülmemiştir


    Atilla ilhan
    0 ...
  25. 114.
  26. Senin dudakların pembe
    Ellerin beyaz,
    Al tut ellerimi bebek
    Tut biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Ceviz ağaçları yoktu,
    Ben bu yüzden serinliğe hasretim
    Okşa biraz!

    -son kitasi eksiktir bu sekilde daha hos geliyor bana-

    Can yucel'in eger siiri de hostur. 3. sahsin siirini herkes bilir zaten ben de cok severim. Yine aragon'dan mutlu ask yoktur siiri. Yalnizlik paylasilmaz paylasilsa yalnizlik olmaz dizeleri-kimindi hatirlayamadim- o kadar cok ki

    Benim doğduğum köylerde
    Buğday tarlaları yoktu,
    Dağıt saçlarını bebek
    Savur biraz!

    Benim doğduğum köyleri
    Akşamları eşkıyalar basardı.
    Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
    Konuş biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Kuzey rüzgârları eserdi,
    Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
    Öp biraz!
    0 ...
  27. 113.
  28. Attila ilhan'ın aysel git başımdan'ı kerem alışık okuduğu için sevmişimdir. Bi de sultan-ı yegâhı ama bestelenmiş hali daha güzel geliyor bana nur yoldaş sevdirmiştir bunu da.
    0 ...
  29. 112.
  30. --spoiler--
    Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
    nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
    belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
    biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
    parlıamanet’i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
    pavyonda tanıdığım bilge bir adam vardı!
    kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
    iyi kitaplar okudum bir işe yaramadı..

    Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
    durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
    sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
    işin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.
    küsmesi,barışması,ayılması,bayılması
    hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
    meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
    güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
    benim hayatıma hiç güzel kadın girmedi

    Gen seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
    her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
    seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
    ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
    içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
    ben seni severim sevmesine de
    iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim.
    --spoiler--
    4 ...
  31. 111.
  32. Sevgili
    öyle hemen
    olmuyor

    Sen şimdi
    bir tohumda seyret kendini.
    Bakarsın 10 yıl sonra bir ağaç olursun,

    taşlamaya başlar
    çocuklar seni.

    Bir meyve uğruna
    yorma beni.
    Sevgilim
    ben Adem değilim
    1 ...
  33. 110.
  34. Ayışığında oturuyorduk
    Bileğinden öptüm seni

    Sonra ayakta öptüm
    Dudağından seni

    Kapı aralığında öptüm
    Soluğundan seni

    Bahçede çocuklar vardı
    Çocuğundan öptüm seni

    Evime götürdüm yatağımda
    Kasığından öptüm seni

    Başka evlerde karşılaştık
    iliğinden öptüm seni

    En sonunda caddelere çıkardım
    Kaynağından öptüm seni

    cemal süreya.
    0 ...
  35. 109.
  36. geleceğim, bekle dedi gitti.
    ben beklemedim, o da gelmedi,
    ölüm gibi bir şey oldu
    ama kimse ölmedi

    Özdemir asaf
    0 ...
  37. 109.
  38. Dünya o kadar büyük ki;
    Bir noktayım ortasında, ne yapsam.
    Bazen de o kadar küçülüyor ki dünya,
    Devrilecek sanıyorum, kımıldarsam.

    Hayat o kadar uzun ki,
    Öyle bitmez geliyor ki bir an..
    Bir de bakıyorum, o kadar kısalıyor ki;
    Ne çıkar, diyorum, bir hayattan

    Saadet o kadar lâzım ki yaşayana;
    Billâhi can verir uğrunda insan.
    Hem o kadar boş ki mesud olmak,
    Gün yüzü görmeden ölenlerin arkasından.

    Ben o kadar önemli kişiyim ki,
    O kadar iyiyim ki aklım ve düşüncelerimle.
    O kadar fenayım ki ben
    Delice niyetlerimle.

    Gece; ne kadar karanlık ve sessizsin..
    Öyle kaplayorsun ki evleri, yolları, denizleri.
    Hem o kadar aydınlık ve seslisin ki;
    Çılgınca coşturuyorsun bizleri.

    Sabah; bir yeni dünya gibi geliyorsun;
    Öylesine süslü, öylesine saadesin ki..
    Sen o kadar güzelsin ki sabah,
    O kadar güzelsin ki.

    Özdemir Asaf.
    2 ...
  39. 108.
  40. bakakalırım giden geminin ardından,
    atarım kendimi denize, dünya güzel.
    serde erkeklik var, ağlayamam.

    orhan veli
    0 ...
  41. 107.
  42. 106.
  43. ümit yaşar oğuzcan- beşinci mektup.
    1 ...
  44. 105.
  45. cemal süreye - ülke

    Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
    Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
    Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya
    Yokluğun gayri şurdan şuraya geldi
    Bir günler şölenlerle egemen ülkende
    Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor
    N'olur ağzından başlıyarak soyunmaya
    Bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme
    Çık gel bir kez daha çıkıntılardan
    Çık gel bir kez daha bozguna uğrat
    0 ...
  46. 104.
  47. herkes gibisin
    gönlümle baş başa düşündüm demin;
    artık bir sihirsiz nefes gibisin.
    şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
    akisleri sönen bir ses gibisin.

    mâziye karışıp sevda yeminim,
    bir anda unuttum seni, eminim
    kalbimde kalbine yok bile kinim
    bence artık sen de herkes gibisin

    gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
    onlardan kalbime sevda geçmiyor
    ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    çünkü bence şimdi herkes gibisin

    yolunu beklerken daha dün gece
    kaçıyorum bugün senden gizlice
    kalbime baktım da işte iyice
    anladım ki sen de herkes gibisin

    büsbütün unuttum seni eminim
    maziye karıştı şimdi yeminim
    kalbimde senin için yok bile kinim
    bence artık sen de herkes gibisin

    -nazım'ım
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük