en sevilen şiirler

entry203 galeri1 video2
    51.
  1. insanların en beğendiği şiirlerdir.
    yürümek;
    yürümeyenleri
    arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
    havaları boydan boya yarıp ikiye
    bir mavzer gözü gibi
    karanlığın gözüne bakarak
    yürümek!

    Yürümek;
    dost omuzbaşlarını
    omuzlarının yanında duyup,
    kelleni orta yere
    yüreğini yumruklarının içine koyup
    yürümek!

    yürümek;
    yolunda pusuya yattıklarını,
    arkadan çelme attıklarını
    bilerek
    yürümek.

    yürümek;
    yürekten
    gülerekten
    yürümek.

    nazım hikmet ran
    1 ...
  2. 52.
  3. Beni bu güzel havalar mahvetti
    Beni bu güzel havalar mahvetti,
    Böyle havada istifa ettim
    Evkaftaki memuriyetimden.
    Tütüne böyle havada alıştım,
    Böyle havada aşık oldum;
    Eve ekmekle tuz götürmeyi
    Böyle havalarda unuttum;
    Şiir yazma hastalığım
    Hep böyle havalarda nüksetti;
    Beni bu güzel havalar mahvetti.

    Orhan Veli Kanık
    0 ...
  4. 53.
  5. Gitmek, çoğu zaman insanın aklına düşer. kızgınlığın, üzgünlüğün, küsmüşlüğün belki de sevincin etkisi hakimdir o anlarda ruha. fakat kanımca her halükarda fırtınaların bir eseridir "gitmek". sakin yada öfkeli olalım, hep derinlerde durdurulamayan bir fırtınanın eseri...

    Bu yüzden "gitmek" kanımca en güzel şöyle anlatılır.

    Gitmek. Bir hançeri inceltip
    Okyanusa daldırmak isteği
    Ya da düşebilmek atlasların
    Dışına, ki ey kalbim
    Yalnızsın bu yolculukta da

    Gitmek. O kaos duygusu, aklın
    Sarsıntılarla yorgun düşüşü
    Bilincin kamaşması belki de.
    Rehin bırakılacak bir şey yok
    Unuttuklarından başka.

    Gitmek. Bir büyü gibi saran
    Ağrılar yumağı, kışkırtılmış
    Düşlerdir ki sen şimdi
    Esirgeme kendini kalbim
    Kederin o derin yalnızlığından

    Ahmet TELLi
    0 ...
  6. 54.
  7. Yani şimdi
    Gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı
    Yani şimdi başkaları mı sevecek seni
    Ben saçlarını okşadığım zaman
    Ellerin öksüz kalırdı
    Şimdi gidiyorsun git..
    2 ...
  8. 55.
  9. Bazen çocuklukta kalmış,kaygısız günlerin hafifliği gelip oturuyordu içime.
    Günlük hayatın, geçmişin,gelecekle ilgili bütün düşüncelerin dışına çıkıyordum o zaman
    Her şeyi bir kalemde silip atan
    her şeye yeniden başlanabilinir sandıran bir duyguydu bu..
    Hayat bir oyundu,
    istediğimiz gibi oynayabileceğimiz bir oyun...
    1 ...
  10. 56.
  11. herkesin kendini öne surduğu bir ateş
    gel kardeşş. . bildigim kadariyla by ceyhun yilmaz
    0 ...
  12. 57.
  13. Seni bulmaktan önce aramak isterim.
    Seni sevmekten önce anlamak isterim.
    Seni bir yaşam boyu değil de..
    sana hep yeniden başlamak isterim.
    2 ...
  14. 58.
  15. bunlar son satırlar..
    farzetkı bır ruzgardım esip gectım hayatından,
    yada bir yagmur sel oldum sokagında
    sonra toprak cektı suyu...
    kaybolup gıttım, belkı de bır ruya ıdım senın ıcın
    uyandın ve ben gıttım
    benı guzel hatırla
    cunku; sevdım senı ben her seyını
    sana sırdas oldum,dost oldumm, koynumda agladın
    yuzune vurmadım hıc bır eksıklıgını
    benı uzdun kınamadım
    alısıktım vefasızlıga , el oldun aldırmadım...
    benı guzel hatırla
    sayfalarca mektup bıraktım sana
    şiirler yazdım her gece cogunu okutmadım
    sakladım gunahını sevabını ıcımde sessızce gıttım...
    senden oncekıler gıbı sende anlamadın
    benı guzel hatırla
    sana unutulmaz geceler bıraktım sana en yorgun sabahalar...
    gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım.
    en guzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
    soylenmemiş merhabalar sakladım
    her koseye vedalar bıraktım duraklarda
    ne ararsan bir sevdanın içinde fazlasıyla bıraktım ardımda
    beni guzel hatırla
    dizlerinde uydugumu dusun sacını oksadıgımı
    usuyen ellerını ısıttıgımı
    mutlu oldugun anları getır gozunun onune
    gozlerınden optugum dakıkaları...
    bırazdan kapından ıcerı gırecegımı dusun.
    sasırtmayı severım bılıyorsun
    bu da sana son suprızım olsun.
    sımdı senınle yasanan gunlerı
    atese verıyorum
    benı guzel hatırla ben gıdıyorum
    1 ...
  16. 59.
  17. ümit yaşar'dan geliyor o zaman.
    (bkz: beşinci mektup)
    0 ...
  18. 60.
  19. 61.
  20. Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
    En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
    kesmemeye
    Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
    Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
    Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
    Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
    Bütün kara parçalarında
    ... Afrika dahil

    Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
    Yatakta yatmayı bildiğin kadar
    Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
    Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
    Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
    Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
    Bütün kara parçaları için
    Afrika dahil

    Senin bir havan var beni asıl saran o
    Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
    Sabahları acıktığı için haklı
    Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
    Birçok çiçek adları gibi güzel
    En tanınmış kırmızılarla açan
    Bütün kara parçalarında
    Afrika dahil

    Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
    Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
    değerlendiremez
    Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
    iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
    Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
    Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna
    diziyorlar
    Bütün kara parçalarında
    Afrika dahil

    Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
    Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
    Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
    Aklıma kadeh tutuşların geliyor
    Çiçek Pasajında akşamüstleri
    Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
    Bütün kara parçalarında
    Afrika hariç değil
    0 ...
  21. 62.
  22. | Ana Sayfamız | Şiir Anasayfa | Şiir Ekle | Tüm Şiirler | Şairler | Şiir kategorileri | Şairlerin hayatı |

    A B C Ç D E F G H I J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

    BENi GÜZEL HATIRLA
    Beni güzel hatırla
    Bunlar son satırlar
    Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
    Yada bir yağmr sel oldum sokağında
    Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
    Beklide bir rüyaydım
    Senin için..
    Uyandın ve ben bittim
    Beni güzel hatırla
    Çünkü sevdim seni ben her şeyini
    Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
    Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
    Beni üzdün kınamadım
    Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım
    Beni güzel hatırla
    Sayfalarca mektup bıraktım sana
    Şiirler yazdım her gece
    Çoğunu okutmadım
    Sakladım günahını sevabını içimde
    Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın
    Beni güzel hatırla
    Sana unutulmaz geceler bıraktım
    Sana en yorgun sabahlar
    Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım
    En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
    Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
    Vedalar bıraktım duraklarda
    Ne arasan bir sevdanın içinde
    Fazlasıyla bıraktım ardımda
    Beni güzel hatırla
    Dizlerimde uyuduğunu düşün
    Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı
    Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
    Anlından öptüğüm dakikaları
    Birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün
    Şaşırtmayı severim biliyorsun
    Bu da sana son sürprizim olsun
    Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
    Beni güzel hatırla
    GiDiYORUM …
    3 ...
  23. 63.
  24. BENi GÜZEL HATIRLA
    Beni güzel hatırla
    Bunlar son satırlar
    Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
    Yada bir yağmr sel oldum sokağında
    Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
    Beklide bir rüyaydım
    Senin için..
    Uyandın ve ben bittim
    Beni güzel hatırla
    Çünkü sevdim seni ben her şeyini
    Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
    Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
    Beni üzdün kınamadım
    Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım
    Beni güzel hatırla
    Sayfalarca mektup bıraktım sana
    Şiirler yazdım her gece
    Çoğunu okutmadım
    Sakladım günahını sevabını içimde
    Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın
    Beni güzel hatırla
    Sana unutulmaz geceler bıraktım
    Sana en yorgun sabahlar
    Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım
    En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
    Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
    Vedalar bıraktım duraklarda
    Ne arasan bir sevdanın içinde
    Fazlasıyla bıraktım ardımda
    Beni güzel hatırla
    Dizlerimde uyuduğunu düşün
    Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı
    Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
    Anlından öptüğüm dakikaları
    Birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün
    Şaşırtmayı severim biliyorsun
    Bu da sana son sürprizim olsun
    Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
    Beni güzel hatırla
    GiDiYORUM …
    1 ...
  25. 64.
  26. Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

    Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
    Senin onu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
    korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları…
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    “O benim.” diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
    olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
    de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
    can yücel
    2 ...
  27. 65.
  28. 66.
  29. Lavinia

    Sana gitme demeyeceğim.
    Üşüyorsun ceketimi al.
    Günün en güzel saatleri bunlar.
    Yanımda kal.

    Sana gitme demeyeceğim.
    Gene de sen bilirsin.
    Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
    incinirsin.

    Sana gitme demeyeceğim,
    Ama gitme, Lavinia.
    Adını gizleyeceğim
    Sen de bilme, Lavinia.

    1957





    Özdemir Asaf
    2 ...
  30. 67.
  31. aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
    üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
    ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
    hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
    bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
    sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
    çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
    0 ...
  32. 68.
  33. Geyikli Gece / Turgut Uyar

    Halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta
    Her şey naylondandı o kadar
    Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
    Ama geyikli geceyi bulmadan önce
    Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk

    Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
    Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
    Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
    Hepimizi vakitten kurtaracak

    Bir yandan toprağı sürdük
    Bir yandan kaybolduk
    Gladyatörlerden ve dişlilerden
    Ve büyük şehirlerden
    Gizleyerek yahut döğüşerek
    Geyikli geceyi kurtardık

    Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
    Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
    Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
    Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
    Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
    Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
    Bilir bilmez geyikli gece yüzünden

    "Geyikli gecenin arkası ağaç
    Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
    Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı"
    ister istemez aşkları hatırlatır
    Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
    Şimdi de var biliyorum
    Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
    Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli

    Hiçbir şey umurumda değil diyorum
    Aşktan ve umuttan başka
    Bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı
    Belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor

    Biliyorum gemiler götüremez
    Neonlar ve teoriler ısıtamaz yanını yöresini
    Örneğin Manastır'da oturur içerdik iki kişi
    Ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek
    Öpüşlerimiz gitgide ısınırdı
    Koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi
    Geyikli gecenin karanlığında

    Aldatıldığımız önemli değildi yoksa
    Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak
    Gümüş semaverleri ve eski şeyleri
    Salt yadsımak için sevmiyorduk
    Kötüydük de ondan mi diyeceksiniz
    Ne iyiydik ne kötüydük
    Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa
    Başta ve sonda ayrı ayrı olduğumuzdandı

    Ama ne varsa geyikli gecede idi
    Bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan
    Bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda
    Kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında
    Büyük otellerin önünde garipsiyorduk
    Çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte
    Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
    Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
    Yahut bir adam bıçaklasak
    Yahut sokaklara tükürsek
    Ama en iyisi çeker giderdik
    Gider geyikli gecede uyurduk

    "Geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede
    imdat ateşleri gibi ürkek telaşlı
    Sultan hançerleri gibi ayışığında
    Bir yanında üstüste üstüste kayalar
    Öbür yanında ben"
    Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
    Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
    Domino taşları ve soğuk ikindiler
    Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
    Gölgemiz tortop ayakucumuzda
    Sevinsek de sonunu biliyoruz
    Borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum
    ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada
    Daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum
    Oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum
    iyice kurulamıyorum saçlarını
    Bir bardak şarabı kendim için içiyorum
    "Halbuki geyikli gece ormanda
    Keskin mavi ve hışırtılı
    Geyikli geceye geçiyorum"

    Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.

    tapılası şiir.
    0 ...
  34. 69.
  35. Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
    Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
    Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
    Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
    Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
    Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
    Sende tattım yemişlerin cümlesini.
    Desem ki sen benim için,
    Hava kadar lazım,
    Ekmek kadar mübarek,
    Su gibi aziz bir şeysin;
    Nimettensin, nimettensin!
    Desem ki...
    inan bana sevgilim inan,
    Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    Ve soframda en eski şarap.
    Ben sende yaşıyorum,
    Sen bende hüküm sürmektesin.
    Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
    Günlerden sonra bir gün,
    Şayet sesimi farkedemezsen,
    Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    Bil ki ölmüşüm.
    Fakat yine üzülme, müsterih ol;
    Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
    Ve neden sonra
    Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
    Hatırla ki mahşer günüdür
    Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

    cahit sıtkı'nın mükemmel ötesi şiiridir.
    0 ...
  36. 70.
  37. eşdeğeriyle yanyana yürürken
    cehennem sokağında birey olmak,
    ve en inceldikten sonra
    ilkel sözcüklerle konuşmak seninle.

    saat beş nalburları pencerelerden
    madeni paralar gösteriyorlar,
    yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
    bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

    hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
    keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    Cemal süreya. *
    ''ikinci bir pırıltı var senin bakışlarında
    keşke yalnız bunu için sevseydim seni''
    0 ...
  38. 71.
  39. Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
    Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
    Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
    Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
    Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
    Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
    Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
    Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
    Neden hiç ağlamadığını anladım..
    Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
    Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
    Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş,
    Çok acıttığında anladım..
    Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
    Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
    Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
    Yüreğini elime koyduğunda anladım..
    ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
    Sana ''git'' dediğimde anladım..
    Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
    Git dediklerinde gittiğimde anladım..
    Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
    Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
    Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman
    olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım..
    Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
    Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
    Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
    Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
    Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım..
    Sevgi emekmiş,
    Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...

    can yücel
    0 ...
  40. 72.
  41. ışıktan ışığa geçen o tenha yolda
    o karanlık nefes alışta ve o darmadağın boğulmada
    seni sevmeme asla izin vermediğin o kör noktada
    o hırçın, o fazla erkek, fazla kadın noktada
    tanımadığım
    tanımaya kalkışmadığım
    izahı zor, kavranması imkansız bir hastalık gibi
    ilerledim gövdenin gövdemi bulandırdığı
    şaha kaldırdığı boşluklarda!
    iz sürmedim
    ad sormadım
    dönüp bakmadım ardıma. hatırla sevgilim, mutlaka sen de hatırla
    o kadar çok kovaladık ki hayat içersinde
    kendi kendimizi
    mecali kalmadı hayatların başka hayatları yakalamaya..

    küçük iskender
    1 ...
  42. 73.
  43. (bkz: cemal süreya)
    CiGARAYI ATTIM DENiZE
    Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüyoruz.
    Gökyüzünün o meşhur maviliğinde.
    Uzun saçlı iri memeli kadınlarıyla.
    Bir akdeniz şehri çıkabilir içinde.
    Alıp yaracak olsa yüreğini.
    Şimdi bir güvercinin.

    Şimdi sen tam çağındasın yanına varılacak.
    Önünde durulacak tam elinden tutulacak.
    Hangi bir elinden güzelim hangi bir.
    Bir elinde kızlığın duruyor garip huysuz.
    Öbür elinde yetişkin bir günışığı.
    Daha öbür elinde de kilometrelerce hürlük.
    Çalışan insanlar için akşamlara kadar.
    Toz duman içinde.
    Bir elinde de boyuna ekmek kesiyorsun.

    Biz eskiden de en aşağı böyleydik senlen.
    Bir bulut geçiyorsa onu görürdük.
    Bir minarenin keyfine diyecek yoksa onu.
    Bir adam boyuna yoksulluk ediyorsa onu.
    Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına.
    Bir cıgara atmışsak denize.
    Sabaha kadar yandı durdu.
    0 ...
  44. 74.
  45. iŞTE TAM BU SAATLERiNDE
    işte tam bu saatlerde bir yara gibidir su
    Yeni deşilmiş uçlarına sokakların, küçük uçlarında.
    Senin o güneş sarnıcı gözlerin
    Ölüm yası içindeki bir evde
    Olmaması gereken birşey gibi,kırılan bir ayna gibi.
    Bu saatlerde.
    Çarmıhını yanından eksik etmeyen bir isa gibi
    Merdiven taşıyan bir adam görüyoruz
    Bu adamı ne kadar çok seviyorum, bu kuşu ne kadar
    Sen ne seviyorsun sen zaten sevince
    Alnınla ayıklarsın yeryüzünü,
    Çardaklar binaların ağızlarında
    Aşar gider kendi sınırlarını
    Köpekler gizli bir dağı havlar.

    Bunlar iyidir diyorum bunlar senden haberli,
    Yoksa nerden bilecekler
    Korbon sınırlarında yaşayan balıklar
    Kovadan sızan hiçret gününü,
    Peygamberin parmaklarına asıp paltolarını
    Nasıl girecekler tanrıevine
    Mucizesever müslümanlar,
    Ve On Binlerin Dönüşü sırasında
    Grek keçilerinin çiftleştiği
    Dağ yolları neyle donacak?

    Yine de sevişirken
    Kullandığımız her kelime
    Hırsızın devirdiği eşya.

    Minibüsleri morarmış sokaklar
    Buğdayın parayla değişildiği
    Paranın ekmekle değişildiği
    Ekmeğin tütünle değişildiği
    Tütünün acıyla değişildiği
    Ve artık hiçbirşeyle değişilmediği acının.
    O sokaklarda.
    Saatler yağmuru gösteriyor,
    Bugün bu küçük salı günü
    Herşeyi eksik istanbul´un, tepedekilerden başka
    Yalnız Galata
    Galata
    Gecenin bodrumlarında beslediği
    O tükenmez paslanmaz tutkusu
    Bir ağız mızıkası halinde
    Denize yediriyor yavaş yavaş
    Cemal Süreya 'bi sevda ustasına saygılar. '
    0 ...
  46. 75.
  47. ustadin tum siirleri guzeldir ama (bkz: bekleyen) ayri bir guzeldir.*
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük