----
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Vakitsiz fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adinla başlıyorum.
aceleyle çıkıp evden
seni aradım saatlerce
bulsam vuracaktım
sen ölünce dudaklarından öpecektim,
mikrop kapmasın diye
tentürdiyot sürecektim ağzıma
buna bütün eczaneler gülecekti.
"gel içimdeki uranyumu zenginleştir sevgilim!
starbaksları kundaklayalım istersen!
yeşilay derneği başkanından ateş isteyelim sigaralarımıza,
kahveden adam toplayalım apar topar bir akşam aniden,
gökyüzündeki tabelaları değiştirelim."
Kelebeğe sormuşlar sevgili:
Yarın ölecek olsan ne yapardın bugün?
Doyasıya ucardim çünkü tırtıldım dün.
Şaşırmış adam; konuşuyorsun sen kelebek!
O da dönmüş demiş ki; ya ne sandın pezevenk.
yemeklerden sonra pişman oluyorlar, kravat takıyorlar, az seviyorlar
aşık olamıyorlar, çok şişmanlıyorlar ve hiç gülmüyorlar
-manavlar da şiire inansın diye kırmızıydı belki elmalar-
elmalar deyince aklıma annem geliyor ve taksitli sancılar
bir yanağın elma oluşunu,
devrik cümlelerle düşünüyorum…
Failatün sevgili,failün.
Takvimin yırtık yapraginda çöpe gitti dün.
Güneş altında kar misali eriyor hergün ömrün.
Failatün sevgili,failün.
Üç failatün,bir failün...