işte o benim. sonbahar mevsimim eylül ayımdır. ne sıcak ne soğuktur. bir gün sıcaksa diğer gün hava eser. bunaltmaz. hüzünlüdür kurdurduğu hayallerde cabası.
misg ibi bi aydır. yaz bitsin sonbahar geçsin diye bekleyen ben, ağaçta incir görünce şen olurum. ay eylülse bi de ağaca çıkıp incir yemişsem, olmuşumdur artık. tamamdır.
sonbaharın dingin rüzgar sessizliğinde kendisiyle başbaşa mutlu ve bir o kadar hüzünlüdür.
sonbaharın hüznünde kendi gözlerinden akan sebepsiz yaşanmışlıkların gözyaşlarını gören ve tadını alan insandır.
eylül ayının umutlar ayı olduğunu hisseder belki, yenilenmek için bir içe kapanış yaşar.
havanın değişkenliğinde insanın değişmemek için kendi dünyasını dengelemesidir belkide.
yağmur rüzgar ardından bilinçsiz kısa süreli sıcak başka nasıl dengelenir.
eylül başlangıçların ayıdır,hüzünbaz etkisinin yanında mükemmel bir hava durumu vardır. eylül akşamları balkonda içtiğin çayın tadı bambaşkadır.
bu yüzden eylül'e sadece bir ay gibi bakmamak lazım.
hüznü, yalnızlığı herşeyden çok seven insandır. yaprakların dallarından kurumuş halde nazlı nazlı düşüşünü yanağından akanlarla seyretmeye bayılır. belki bir ayrılığın arefesindedir hep, gözleri boşlukta bekler hiç gelmeyecek olanı, hep özler, nefesini tutar. yüreğini sızlatır. sever yalnızlığı ve hüznü.