Geç ergenlik döneminin sonlarında bulunan ve beyni yaldır yaldır popüler kültür bombardımanıyla harab olmuş, dışından hümanist, içinden adam yiyici, dışından muhafazakar, içinden cızır cızır tutkulu; yüzü güzel, adı muasır türk yozluğuyla konulmuş kızdır. En sevdiğin kitap nedir? Sorusuna "siktir et" cevabını verir. Siktir et, burada gerçek anlamıyla bile kullanılsa yeğken; kitap olanını kasteder.
Siktir et, güzel bir kitap değildir yavrum çocuğum. Sen siktir edemezsin. Sen beyaz bir elbise gibi dikkatli davranmalısın. Sen kültürün anasısın, ilk öğretmen sensin. Siktir etme lüksün yok.
- en sevdiğin kitap?
+ siktir eeet!
- ben de okumuştum onu ama bence kişisel gelişimde en iyi yıka beyni'ni. Ahmet şerif izgören kitapları da güzeldir ha. Onlardan okudun mu?
+ siktir eeet!
- tamam, onu okudun anladık. Başka okuduğun var mı diyorum.
+ ya siktir eeet!
- ha, anladım. Kitap okumadığından kelime dağarcığın gelişmediyse demek ki.
Onun bir de get fuck up versiyonu var denildiğinde;hemen okumalıyım diyen kızdır.
Ayrıca popüler kültür ve bestseller piyasasının kölesi olmuştur, köle derken çok okumasından değil reklamlarla kolayca yönlenebilmesinden ötürü.
kitap ismi olarak değil de gerçekten siktir ediyorsa bu soruyu haklıdır. ulan iki lafın belini kıralım diye oturup konuşurken sorulur mu böyle sorular. konuşacak konu mu yok anlamadım ki. oturun, konuşun, kaynaşın, flört edin, sevgili olun, öpüşün, sevişin. yapılacak dünya kadar iş varken okuduğun son kitabın ismi mi sorulurmuş.