Resim öğretmenliği değildir. ilk okuldaki resim öğretmenliğidir o. Güzel sanatlar lisesinde bir resim öğretmeni ol bak, boş duramıyorsun her gün yeni bir iş çıkarmak zorundasın. ilkokulda olsan bile öğretmensin sonuçta, boş durmaya öğretmen olmuyorsun. Rahat meslek yoktur. Sevdiğini yapıyorsan rahatsındır.
elbette beden eğitimi öğretmenliğidir.
bi kere kıyafet rahat her daim dilediğin spor kıyafetiyle gez, dolaş.
sonra okulda başka beden eğitimi öğretmeni varsa dönüşümlü takılıyorlar bir hafta biri diğerinin yerine derse katılıyor, öteki hafta diğeri durumu idare ediyor ve böylelikle sabah uykuları da bölünmüyor.
dahası kafa bozuk canı sıkkınsa veriyor çocuklara topu bugün serbest takılıyoruz diyerek, kendi serbest modunu ilan edip evine dönüyor.
okul takımlarında başarı sağlanmışsa oradaki karizmayı zaten belirtmiyorum bile. Bence diğer öğretmenler bu branşa isyan etmeli.
Bakkal, büfe vs. sahibi olmak bence, oturuyorsun, kliman var, bilgisayarın önünde, hesap makinenden hesaplıyorsun, paranı alıyorsun, üstünü veriyorsun bu kadar lan.
benim icin yazilim muhendisligidir. Otesini tanimam. Istedigim saatte kalkar, istedigim saatte yatar, istedigim zaman calisir istedigim zaman dinlenirim. Isim geregi konustugum insanlarin tamami universite mezunu. Yaptigin is, subjektif kriterlere gore degerlendirilmez. Dogru duzgun bir yerde calisirsan kimin isini daha iyi yaptigi zaten belli olur. Endustri muhendisligi, isletme gibi diger meslek alanlarinin islerine salça olan meslek gruplari gelip de "o is oyle yapilmaz" diye ahkam kesemez. Bilmedigin bir seyi ogrenmek gayet kolaydir eger elinin altinda internet varsa.
sıfır sermayeyle bu kadar yüksek paralar döndürebilme şansını başka bir meslekte göremedim. biraz çevre genişliği, insanlarla sağlıklı iletişim kurabilme adı altında altından girip üstünden çıkıp yalan söyleyerek insanları ikna edebiliyorsanız muazzam iş.
En rahat meslek bence emlakçılıktır. Sermaye gerektirmez, oturduğun yerden yalan becerin ve yavşaklık katsayının çarpımına ilkesizliği eklersek para kazandırır. Tabi çok değil kendini dönderecek geçinecek kadar.
Uzak durun bu mesleği yapanlardan zira yarısından fazlası böyle.
sabah yatağından belli bir saatte kalkmak ve yol gitmek zorunda olduğun hic bi meslek rahat değildir.
oysa bana bak ne güzel. uykumu aldığım saatte kalkıyorum. yattığım yerden yazıyorum.
(bkz: sözlük yazarlığı)
Türkiye'de akademisyenlik. olay basit kendini bir şekilde üniversitenin kadrosuna atıyorsun sonra arada derslere giriyorsun falan iş araştırma falan mı canım isterse vize notlarını da finallerle beraber aciklarsin. işine geldiğinde ben bilim adamıyım dersin işine gelmediğinde ben bir öğretmenim dersin. Bazen de benim memur kadar değerim yok dersin ama çok güzel paralar alırsın başarılı bir meslek gidip bütün gün ofisinde çay sigara yap kimse hacı nabıyosun sen niye çalışmıyorsun demez bunları bu şekilde yapan var.
Tabi ki futbolculuk. Biz zaten spor salonuna gitmek için de, halı sahada top oynamak için de sürekli para ödeyen insanlarız.
Bu herifler bunu belese getiriyor. Üstüne dünya para alıp bildiğin krallar gibi yaşıyorsun. Günde 2-3 saat antrenman yapıyorsun, geri kalan bütün günler sana ait. Maç ayağına da gitmediğin yer kalmıyor, okeye batağa 4. Derdin yok.
Daha ne olsun?