ingilizce bilmediği halde kendini ingilizce profesörü ilan edenleri mi ararsınız, para ödemeyen bürolar mı ararsınız, 300 yüz sayfalık tercümede tek kelimeye takan kasıntı müşteriler mi ararsınız, ahzu kabza görmezse o vekaletname çevirisi uyarınca ödeme yapmayan mal müdürlerini mi ararsınız, çeviride fek kelimesini görmezse işlemi yapmayan, insanları günlerce oyalayan tapu memurları mı ararsınız.
yapılması en zor ve pis mesleklerdir.
çöpçülük mesela. avrupa'da amerika'da millet çöp torbası kullanmayı biliyor. çöplerini organik atıklar ve geri dönüştürülebilir atıklar olarak ayırıyor. ağzını bağlıyor, çöp kutularını mütemadiyen yıkıyor filan.
oysa türkiye'de öylemi ? çöp kutusu varsa bile adam üzerime kedi fırlar diye o koskoca konteynırın dışına bırakıyor yahu !
çöpçüler yani temizlik işleri de bu insanların arkasını topluyor. oysa koy poşete kardeşim temiz temiz bağla ağzını ne olur yani eline mi yapışır? hem sonra bak sinekti haşereydi bir sürü pislik ürüyor senin bu yaptığından. ama nerde?
Müşteriyle uğraşılan her iş. sabah dükkanı açarsın uyku gözlerde pat müşteri bunlar tağzemi höd höd malı dizersin temizliğe hazırlık yaparsın müdür gelir işler niye düşük sopayla kovaladık müşteriyi diyemezsin ezilirsin karşısında gider ve temizliğe başlarsın dükkan su içindedir her yer dağınık o müşteri hep gelir şundan şundan ver doğra kemiğini çıkar neyse halledersin temizliği bitirirsin 3 saat geçmiştir toptancıları gönderirsin kahvaltını hazırlarsın yine müşteri höd höd yemeğe devam edersin müşteri 1 saatte biter
Sonra güzel bi sigarayı hak ettik demi (bkz: nah içersin) yasaktır biri ispiyonlarsa kovulmaya kadar gider sonra gelir müşteriler dana gibi olmuş daha hayla lezzetin peşinde olanlar 70 bin liralık arabadan inip adını söyleyemiyenler saçma sapan sorular 1 saat aldığı malı şekilden şekile sokturan 1 lira bahşiş bırakmayanlar zaten hiiiiiç görmedim 12 saat geçer dükkanı kapatacakken o müşteri gelir ondan bundan ver kapatıp gidersin ve kazandırdığın paraya 3 paket sigara ancak gelir ve sabah işe gelirsin bi ton fırça bide baskınları kontrolleri vardır çok şey vardır ama yazmaya deymez.
Sonuç olarak:
Hayat çok ama çok zordur yaşamaya deymez ne kadar mücadele etsende 40 derece güneşin altında kurumlara belge göndersende deli gibi gelişmiş olsanda hep yerinde sayarsın.
