ülkedeki yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının ürünüdür. 1940'lı yıllarda ülke nüfusu yaklaşık 38 milyon civarındayken ülkede 38 milyon büyük baş hayvan mevcuttu. şimdi 75 milyon nüfus var ve hayvan sayısı 35 milyon. varın hesabını siz yapın. yerli üreticiler piyasa koşullarıyla başa çıkamıyor ve kaçınılmaz son hayvan ithalatı. bize de böyle angusları yedirirler işte.
"vardır bir bildiği hükümetimizin, devlet büyüklerimizin" deyip ses çıkarılmaması gereken durumdur. hem kırmızı et yiyip ne yapacaksın bütün dünya bıraktı böyle şeyleri yemeyi sen hala kırmızı et kırmızı et! kalbe de zararlı hem. boşverin siz kurcalamayın fazla, aynen böyle nizami adımlarla devam, aslansınız!
bir ara pirinç için de geçerli olan yapay pahalılığın oluşmasında en büyük pay spekülatörlerdir; aslı olmayan söylentilerle gerçek arz talep ve rekabet dengesini kısa vadede bozar, kar artışı sağlarlar..
normalde 5 dolara avrupa nın indiriminden bile doğru dürüst bir şey alamayacak olan yazarın başlık sıçmasıdır. ha it etinden bahsediyorsa o ayrı ya da gramından.
Tarım politikası olmamasının ve yetersizliğin ispatıdır. Boş işlerle oyalanan halkın çaktırmadan etden mahrum bırakılmasıdır. israil de su ve ağaç yokken haycancılık yapılırken anadoluda yapılamamasının sorumlusu oy verenlerdir.
Demek ki demokrasi oy vermekle olmuyor. Oylar sayılmak yerine tartılınca gerçek demokasi gelecek.
kırmızı et satıcıları * birlik olmaması veya beyaz et de olduğu gibi büyük tekel firmaları olmayısıyla açıklanabilen durum. şenpiliç - erpiliç vs. kırmızı et sadece sucuk devleri tarafından kullanılıyor ordada sakatat olarak alınıyor.
sen henüz tarım sistemini düzeltmeden bütün ülkeyi topyekün goldingleştirmeye çalışırsan, ülkenin anası böyle sikilir arkadaş. bu pahalılığın nedeni budur.
sen henüz tarım yapan insanına kolaylık tanımıyorsun, mazot'un fiyatının %60'ını vergi olarak alıyorsun ve ondan sonra ülkenin dengeleriyle oynuyorsun. sen henüz ülkenin temeli olan hayvancılık ve tarımı yapan insanları modernleştirmek, daha iyi üretim yapmalarını sağlamak yerine tüm bütçenle et ithal edersen (evet et ithal ediyoruz!) ve çiftçinin belini bükersen et fiyatları fırlar.
mazota zam yap, suya zam yap, doğalgaza zam yap ve çiftçinden ucuza hayvan yetiştirmesini bekle. ne ala memleket.
daha durun bakalım, et fiyatları 50tl'yi bulacak. o zaman izleyin rezaleti. tüm avrupa kapımıza gelip 35tl'den et satacak bize. onlar 35'den satacak eti, biz 45'ten üretecez eti. çiftçi ölecek, bitecek ve artık hiçbir şey üretemeyeceğiz. o zaman avrupa'ya muhtaç kalıcaz. avrupa'ya 10 liraya giden et, bize 50-60 liraya gelecek. 50 lira kâr etmek isteyen tüm avrupalı üreticiler sömürecek bizi.
durun daha şov yeni başlıyor. sen kendi halkının üreticisini yok edip yabancı sermayeye kapı açarsan daha beter olursun.
götünden rakam uyduranların insnaları güldürdüğü bir olaydır. şayet dünyanın en ucuz kırmızı eti latin amerikadadır ve o da 2 dolardır (brezilyada falan). suudi arabistan'da etin kilosu 1.5 dolar olmadığı gibi 10-14 dolar arasındadır. iranda ise 12-13 dolar civarındadır et.
doğru bir tespittir. lakin sebebi kurban bayramı değildir, zira iran'da etin kilosu 2,5 dolar suudi arabistan'da ise 1,5 dolardır.avrupa ortalaması ise 7-8 dolardır.
