yalnız kalmaktan daha kötü
şeyler de vardır hayatta
ama genellikle
bir ömür alır bunun
farkına varmak
o zaman da
çok geçtir
ve çok geçten
daha kötü
bir şey yoktur
hayatta.
kitapla ilgili en dikkat çekici bölümlerden biride benim düşündüğüm üzere aşağıdaki gibidir.
''on yıl tek bir gece veya gündüz kaçırmadan aralıksız içtikten sonra Los Angeles
Belediye Hastanesi'nin Düşkünler Koğuşu'ndan taburcu olduğumda bir daha içki içersem öleceğimi
söylemişlerdi bana. Birlikte yaşadığım hatuna gidip, şimdi ne bok yiyeceğim diye sormuştum.
atlara oynayacağız demişti. atlara mı? , evet, onlar koşar sen de onlara bahis oynarsın.
Bulvarda biraz para bulmuştu. Hipodroma gittik. Üç at buldum o gün, biri elli dolardan daha fazla kazandırmıştı.
Ne kadar kolay, ben bu oyunu çözerim diye düşünmüştüm. ikinci gidişimde yine kazandım.
O gece şarabı sütle karıştırırsam canımı fazla yakmayacağına karar verdim. Bir bardak denedim, yarı şarap, yarı süt. Ölmedim. Bir sonraki bardağa biraz daha az süt biraz daha fazla şarap koydum. Gece bittiğinde sade şarap içiyordum. Sabah kalktığımda mide kanaması filan geçirmedim. Ondan sonra hem içtim hem de atlara oynadım. 27 yıl sonra ikisini de yapmaya devam ediyorum. Zaman, harcamak içindir. '' (bkz: charles bukowski)